Background Image
Previous Page  234 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 234 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (110)

Harun YILMAZ

233

Dolayısıyla hukuk düzeninde yürütme organının, düzenleyici iş-

lemler yaptığı görülüyor ise, mevcut hukuki düzende bu organ ya da

makama düzenleme yetkisi açıkça ya da örtülü olarak verilmiş demek-

tir

46

. Her hukuk düzeninin temelinde anayasa yer aldığından, bu dü-

zenleme yetkisinin

menşei

de bizatihi anayasa olacaktır. Zira anayasa,

hukuk düzeninin

kurucu unsurudur

.

Özellikle hizmetlerin zamanında ve doğru biçimde verilmesi ge-

rekliliği, yasama organının işleme usullerinin ağır olması ve yine yasa-

ma organının teknik bilgi gerektiren konularda yetersiz kalma ihtima-

linin yüksek olması gibi unsurlar bu tezi destekleyen diğer verilerdir.

Kısaca söylenebilir ki, yürütme organı düzenleyici işlem yapma yetki-

sine kendiliğinden sahiptir. Böyle bir yetkinin açıkça anayasada öngö-

rülmüş olması gerekli değildir

47

.

1982 Anayasası’nda düzenleme yetkisinin dayanağı sorunu asıl

itibari ile iki ana başlık altında incelenebilir: Bunlardan ilki, yürütme-

nin görev ve yetki olduğunu öngören Anayasa’nın 8. maddesidir. İkin-

ci başlık ise, Anayasa’nın tüzük ve yönetmeliklere ilişkin 115 ve 124.

maddeleridir.

İdarenin genel düzenleme yetkisine dayanak olarak anılan

Anayasa’nın 115 ve 124. maddeleri, Anayasa’nın 8. maddesine oran-

la daha kesin delil görüntüsünde karşımızda durmaktadır. Zira bu

maddeler

48

, neredeyse düzenleme yetkisini kullanabilecek tüm idare-

leri kapsamına alacak geniş bir niteliğe haizdir. Bu çıkarımın yanı sıra,

Anayasa’nın 8. maddesinin düzenleme yetkisine dayanak yapılması

noktasına da değinmekte fayda vardır. Düzenleme yetkisinin, yürüt-

menin görev ve yetki olduğu hükmünü koyan bu maddeye dayan-

46

Sıddık Sami Onar, İdare Hukukunun Umumi Esasları, C.I, Hak Kitabevi, 3. Bası,

İstanbul, 1966, s.371: “Tüzükler ve yönetmelikler yapmak suretiyle idareye tanı-

nan tanzim salahiyeti anayasanın 107 ve 113. maddelerinde bahis mevzuu olmak-

la beraber idarenin maddi bakımdan kendi fonksiyonuna yabancı olan böyle bir

salahiyeti haiz olması, icra fonksiyonun ve amme hizmetlerinin hususiyetiyle de

izah edilebilir. Yani anayasada mevcut bu sarih bir hüküm olmasa da idare gene

kendine düşen fonksiyonu ifa edebilmek için bir tanzim salahiyetine sahip olmak

mecburiyetindedir, çünkü idare ifa edeceği amme hizmetinin işlemesi ve hatta

kuruluşu, fertlerin bunlardan istifade tarzları hakkında umumi kaideler koymak

mecburiyetindedir.’’

47

Şeref Gözübüyük, Yönetim Hukuku, Turhan Kitabevi, Güncelleştirilmiş 22. Bası,

Ankara, Eylül 2005, s.331.

48

Bu çıkarımı destekleyici bir görüş olarak Tahsin Bekir Balta, İdare Hukukuna

Giriş I, Ankara, TODAİE Yayınları, 1968, s.122’ de 1961 Anayasası yönünden ge-

nel düzenleme yetkisinin, 113. maddede hayat bulduğunu söylemektedir.