Background Image
Previous Page  416 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 416 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (110)

Melek ACU

415

kalanması ve tutuklanmasının önüne geçilmesi hedeflenmiştir.

34

Kişi-

nin maddi manevi varlığına yönelik yapılan müdahaleler, özgürlüğü

kısıtlı iken yani tutuklu veya gözaltında iken yaşanılsa bile bu durum,

AHİS’in 5. maddesi kapsamında kabul edilmeyerek, 3. maddede dü-

zenlenen işkence yasağı kavramı içerisinde görülmektedir. İnsanların

birbirini özgürlükten mahrum bırakması AHİS’in 5. maddesi veya

Anayasa’nın 19. maddesi kapsamında değerlendirilemez. Yani kişiyi

hürriyetinden yoksun bırakma suçunun mağduru “benim özgürlük ve

güvenlik hakkım ihlal oldu“ diyerek bireysel başvuruda bulunsa bile,

bu iddia söz konusu hak kapsamında yorumlanamaz. Kişi özgürlüğü

ve güvenliği hakkı, genel anlamda devlet organlarından kaynaklanan

sınırlamalara karşı uygulanmaktadır.

35

Adlî, idarî ve askerî kurumla-

rın eylemleri nedeniyle bu özgürlük sınırlandığında, bireysel başvuru

yoluna başvurulabilinecektir.

Kişi özgürlüğü ve güvenlik hakkına yönelik kamu gücü tarafın-

dan yapılan müdahale, hukuki yani şekil ve esas bakımından kanunla-

ra uygun olmalıdır. Müdahalenin kanuna uygun olması yalnız başına

yeterli değil, aynı zamanda kanunların ruhu ve amacı ile uyumlu yani

keyfi olmaması gerekmektedir. Örneğin gözaltına alınma kaydının

olmaması halinde gözaltına alınan kişinin geleceği, kolluğun insafına

terk edilmiş demektir. Salt özgürlüğün kısıtlandığı an değil, salıveril-

mesine dair kayıtların da açık, çelişkiden uzak olması gerekmektedir.

Yakalama, tutuklama, adli kontrol uygulaması, eğitim, ıslah veya

tedavi amacıyla kişinin tutulması vb. kişinin özgürlüğünü yoksun bı-

rakan tedbirlerdir. Kişinin özgürlüğünü sınırlayan, yoksun bırakan

işlemlerin, öncelikle hakim kararına dayanması ilkesi hukukumuzda

esastır. Suç işlediği şüphesi altında olan kişilerin gözaltına alınarak öz-

gürlüğünün kısıtlanması, Cumhuriyet Savcısı’nın emri ve denetimine

tabidir. Hem mahkûmiyet kararları hem de kişinin özgürlüğünü sınır-

layan kararların gerekçeli olması zorunludur.

5- Adil Yargılanma Hakkı

; Herkesin, önceden belirli olan hukuk

kuralları karşısında, dürüst bir yargılama sürecinden geçerek yargı-

34

A.Feyyaz, Gölcüklü, A.Seref, Gözübüyük, Avrupa İnsan Hakları Sözlesmesi ve

Uygulaması, Ankara, 2003, s. 221.

35

Gölcüklü, Gözübüyük, a.g.m., s. 222.