Background Image
Previous Page  131 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 131 / 533 Next Page
Page Background

Yargılamada Objektiflik ve Tarafsızlık

130

İlgili daireye

gönderilen dosya sayısının çıkan işlerdeki oranı 2011 yı-

lında % 19’u (75,167) bulmaktadır. Buna ek olarak, ilk derece hukuk

mahkemeleri kararlarını “ret” ve “geri çevirme” oranları toplamının

% 18,1’i bulduğu görülmektedir. Yıllardır süregelen

geri çevirme

ora-

nı genelde kırtasiyeciliği önleyici etkili bir çözüm getirilemediğinin

göstergesidir. Bu türden sorunların üstesinden gelinmesi ve objektiflik

sağlanması için yargıda yapay zeka yazılımlarının geliştirilmesine ge-

reksinme vardır.

Bu bağlamda başarılı hukuk uygulamasının en temel koşulu olan

hukuki araştırması yapay zeka ile destekli

nitelikli hâkim

, olmazsa ol-

maz bir gereksinmedir. Bu bağlamda, hâkimler aydın birer kişi olmanın

dürüstlüğü içinde ihtiraslarına karşı uyanık olmalıdır. Tarafsızlığın bir

hayal, dürüstlüğün ise bir görev olduğu bilinmelidir. Bu doğrultuda,

tüm ilgililerin dava öncesi önyargılı olduğu düşüncesinden hareket

eden hâkimin tarafsızlık konusunda bilinçli çaba gösterme olasılığı,

bir diğerinin kürsünün kendisini şaşmaz bir mantıki hakikat organı

yapması inancından fazla olacaktır.

Hâkim ve savcıların tarafsızlığı, bağımsızlığı ile avukatların ba-

ğımsızlı- ğının temin edilmesi görevi, bu meslek mensuplarının işleriy-

le meşgul olmalarına izin vererek pasif bir şekilde yerine getirilemez.

Bağımsızlık- larının sağlanmasına dair yasal yükümlülük, yersiz mü-

dahalelerin tüm biçimlerine karşı hâkim, savcı ve avukatların mesleki

görevlerini etkili bir biçimde yerine getirmek üzere, onların koruması

için harekete geçiril- mesi anlamına gelmektedir.

Hâkim, savcı ve avukatların sorumluluklarını üstlenmede tama-

men yetersiz veya isteksiz olması hallerinde,

Hukuk Devleti

sürdürüle-

mez ve insan hakları

de facto

olarak uygulanamaz/korunamaz.

Hukukçular, mantığın kullanılmasında ya akılcı ya da mistikler-

dir. Akılcı olanlar uslamlamanın sonuçlarına zımni rıza göstermekle

kalmayıp, güvenli bir sonucun başka şekilde elde edilemeyeceğine

de inanmaktadır. Ne var ki, bu yaklaşımda, pozitif kuralın mantıki

uygulamasının sıkça gözlenen absürt sonuçlar vermesi kaçınılmaz

olmaktadır-

Summa jus summa

injuria

.

Emerson’un belirttiği “insanlar

zannettiklerinden daha akıllıdır”

dictumu

onlara egemendir. Sizler ka-

nıtlamak istediğiniz bir şey için mantık olarak bir avukatı kiralıyorsu-

nuz. Mistikler ise, uslamlamaya güvenmeyip; sezgi, duyu veya duy-

gulanmaya özgülenmektedirler.