Background Image
Previous Page  133 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 133 / 533 Next Page
Page Background

Yargılamada Objektiflik ve Tarafsızlık

132

risk oluşturacaktır.

12

Hukuk eğitimi hâkimleri insani hatalardan alı-

koyamamaktadır. Onlar da, normal insanlar gibi algısal ön yargılara

gebedir. Davaların azlığı/karar için ayrılan zamanın yeterli olması bu

türden hataları giderebilecek türdendir. Son zamanlarda

usuli adalet

konusu özellikle ülkemizde gündeme gelmiş bulunmaktadır. Kişilerin

mahkemelerde adil bir şekilde yargılanıp yargılanmadıkları konusun-

daki algıları bazen davanın sonucundan daha önemli görülmüştür.

Hâkimler, usul hukuku öğretisinde tartışılanlardan farklı ölçütler kul-

lanmaktadırlar.

13

12

Bu bağlamda Amerikan hukuk teorisyeni Fuller’in bir hukuk sistemine özgü iç

ahlakın koşulları olan sekiz ilke/koşulu göz önünde bulundurulmalıdır: genellik,

ilan edilmesi, geçmişe işlemezlik, açıklık, tutarlılık, olanaksızın istenmemesi, za-

man içinde devamlılık ve kuralla uygulama arasında tutarlılıktır. Bu koşullardan

birinin tümden göz ardı edilmesi toplumu sadece kötü bir hukuk sistemine götür-

mekle kalmayıp, hukuk sistemi etiketine de yabancılaştırmaktadır. Kuşkusuz, kişi-

nin var olmayan veya kendisinden gizli tutulan veya kendi eyleminden sonra vaz

edilen veya anlaşılmayan veya aynı sistemin diğer bir kuralına ters düşen ve her

dakika değişen bir hukuk kuralına itaat için ahlaki görevi olduğu savı akli daya-

naktan yoksun kalacaktır(a rule of law culture). O’na göre bu usul ilkelerine uyum

zamanla hukuku maddi anlamda saflaştıracaktır. L.L.Fuller.The Morality of Law,

1969, p.39; Fuller. “Positivism and Fidelity to Law-A Reply to Professor Hart”;

T.Giegrich. “Yargının Bağımsızlığı-Kavramsal Çerçeve, Tarihsel Gelişim, Taraf-

sızlıkla ilişkisi ve Türkiye Üzerine Gözlemler” Yargının Bağımsızlığı, Tarafsızlığı

ve Etkililiği Sempozyumu, Adalet Akademisi Yayın no.6,2009, s.29 71 Hav.L.Rev.,

1958, s.643 (

İnsanlar doğru şekilde davranmaya zorlandıklarında genelde doğru şeyler ya-

par ilkesi esas alınarak, mümkün olduğunca, maddi amaçlara

usuli olarak erişilmelidir.)

13

Nitekim, son zamanlarda usuli adalet konusu özellikle ülkemizde gündeme

gelmiş bulunmaktadır(Bkz. Tyler, 2006). Yapılan yüzlerce çalışmada, kişilerin

mahkemelerde adil bir şekilde yargılanıp yargılanmadıkları konusundaki algıla-

rı bazen davanın sonucundan daha önemli görülmüştür. Hâkimler süreçte usul

hukuku öğretisinde tartışılanlardan farklı ölçütler kullanmaktadırlar. Ayrıca bkz.

M.T.Yücel. Adalet Psikolojisi 8.bası, 2013; S.Selçuk. “Yanlış Yargılama” Milliyet

(18/10/2013) s.2;. D. Klein ve G. Mitchell. The Psychology of Judicial Decision

Making, Oxford University Press, 2010.