Background Image
Previous Page  217 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 217 / 533 Next Page
Page Background

Türk Hukuk Sisteminde Kabul Edilen Erteleme Kurumları Üzerine İnceleme

216

bulunması ertelemeye layık olduğu sonucunu doğurmaz, duruşma-

daki hal ve tavırları ertelemeye layık olup olmadığını belirleyecektir.

Önceden açılan takibi şikayete bağlı bir davanın, suçtan zarar gören

kimsenin vazgeçmesi üzerine düşmesi halinde, sonradan işlenecek bir

suçta, önceden düşmüş bulunan takibi şikayete bağlı davanın da in-

celenmesi neticesinde sanığın ertelemeye layık olup olmadığı hususu

değerlendirilebilir. 765 sayılı TCK ve 647 sayılı CİK’in yürürlükte ol-

duğu dönemde hakkında erteleme kararı verilen kimse, deneme sü-

resini iyi hal ile geçirdikten sonra tekrar suç işlemesi halinde, önceki

iyi hal ile geçirilen ertelenmiş ceza bu sebeple ertelemenin reddi için

kabul edilemez ise de, geçmişte yaşanmış bir olay olarak kabul edilip

bu noktadan suçlunun ertelemeye layık olmadığı neticesine varılırsa

kanuna aykırı hareket etmiş sayılmaz.

137

Kesintisiz ve müteselsil suçlarda sanığın ertelemeye layık olup

olmadığı önem arz etmektedir. Sanığın suç işlemek hususunda ısrar

etmesi ve bunu bir süre devam ettirmesi belki bunun manevi bakı-

mından ertelemeye layık bulunmadığı hususunda bir kanaat verebi-

lir. Fakat, kesintisiz ve müteselsil suçlarda mutlak surette ertelemeyi

kabul etmemeye imkan yoktur. Öğretide bu konu tartışmalıdır. Zevk

için müteselsil olarak hırsızlık suçunu işleyen ile, karnını doyurmak

için müteselsil hırsızlık suçunu işleyen kimselerin ertelemeye liyakat

bakımından aynı işleme tabi tutulmasına imkan yoktur.

138

Ceza davasında sanığın cezalandırılması bakımından taşıdığı

önemden ötürü göz önünde tutulması gereken her hangi bir meselede

baş gösteren şüphe sanığın faydasınadır. Sanığa yüklenen suçun varlı-

ğı, cezayı ağırlaştırıcı özellikleri, takip kabiliyeti

139

, sanığın kastı ve fiili

137

Önder s. 190, Yeni kanun döneminde Yargıtay’ın vermiş olduğu kararlarda er-

telemenin subjektif unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun sanığın

yargılamada gösterdiği pişmanlık ile belirleneceği belirtilmiştir.

138

Önder s. 190

139

Erdener Yurtcan, Ceza Yargılaması Hukuku, Beta Yayınevi, 12. Bası, 2007, s. 64,

‘Yargılamanın şarta bağlandığı durumlarda, bu ilkenin uygulanıp uygulanmaya-

cağı öğretide tartışmalıdır. Sanığın fiilinin dava zamanaşımına uğrayıp uğrama-

dığı, fiilin af kapsamına girip girmediği, sanığın fiili hakkında kesin hüküm bulu-

nup bulunmadığı ya da geçerli bir şikayetin varolup olmadığı şüpheli kaldığında,

şüpheden sanığın faydalanıp faydalandırılmayacağı, bu ilkenin dayandırıldığı

temele göre değişecektir. İlkenin temeli olarak, sanığın fiilinin dolayısıyla kusur-

luluğunun ispatının yapılmadığı durumlarda, onun mahkum edilmeyeceğinde

görülürse, yukarıda sayılan durumlarda sanık mahkum edilmelidir. Çünkü söz