Background Image
Previous Page  218 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 218 / 533 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (111)

Ersin ŞARE

217

ile suç arasındaki illiyet bağı gibi önemli hususların bütün karanlık

noktaları yapılan soruşturma ile aydınlanmamış olabilir. Sanığın bir

suçtan dolayı cezalandırılmasının şartı, suçun şüpheye yer vermeyen

bir kesinlikle, karanlığı barındırmayan bir aydınlıkla ispat edilmiş ol-

masıdır. Şüpheli ve karanlık olaylar ve iddialar üzerine sanığın zara-

rına olacak kanaatlere varılmaz ve bu doğrultuda hüküm kurulmaz.

Sanık böylece, bu yoldan karanlık ve şüpheden faydalanır. Karanlık

ve şüphenin mahkumiyeti önleyici tesiri, sanığın beraati sonucunu ve-

rir.

140

Yani hakim, sübut bakımından bir kanaate varamazsa, şüphesini

% 100 yenemezse, o hususu sabit olmamış kabul edecek ve sabit ol-

mamanın sonuçlarına karar verecektir.

141

İşte buna, şüpheden sanığın

yararlanması ilkesi (in dubio pro reo) denir.

‘İn dubio pro reo’ kuralı ertelemede subjektif liyakat şartının be-

lirlenmesinde önem arz etmektedir. Şöyle ki sanığın ileride suç işleyip

işlemeyeceği konusunda hakim tam bir kanaate varamadığı zaman

‘in dubio pro reo’ kuralının uygulanıp uygulanmayacağı hususu gün-

deme gelecektir. Bir görüşe göre, failin ileride suç işleyip işlemeyece-

ği hususunda kesin bir kanaate varılamaması halinde ‘in dubio pro

reo’ kuralı uygulanmalıdır; zira failin ileride ıslah olacağı kabul olun-

malıdır. Esasen kabul edilen bu halin aksi olur ve fail bir suç işlerse,

ertelenmiş ceza düşecek ve cezanın infazı yoluna gidilecektir. Fakat

sanığın ıslah olmayacağı hususunda bir kanaat mevcut ise, bu halde

erteleme hükümlerinin uygulanmasına imkan yoktur. Önder’e göre

ise, sanığın ileride suç işleyip işlemeyeceği hususunda kesin bir kana-

ate varılamaması durumunda bu ilkenin uygulanmasına imkan yok-

tur; çünkü kanun hükmünün yorumunda sanık lehine hareket edil-

mesini gerektiren kural, bir hususun kesin surette tespitinin mümkün

olmaması halinde uygulanamaz.

142

Erem’e göre; bütün araştırmalara

rağmen suçlunun ertelemeye layık olup olmadığı hususunda gerekli

konusu durumlar sanığın kusurluluğuna ilişkin değildir. Aksine sanık hakkın-

da kovuşturmanın yapılıp yapılmayacağına ilişkindir.Yok ilkenin temeli, hukuk

devletinde ve bunun ilkelerine göre, bir kişinin fiilinin devletin cezalandırma yet-

kisi içinde olması için, bu konuda şüphe edilmemesi olduğu noktasında görülür-

se, bu konuda tereddüt edildiğinde, sanık lehine sonuç çıkarmak gerekir ve sanığı

bu ilkeden yararlandırmak yerinde olur.’

140

Turhan Tufan YÜCE, ‚‘İn Dubio Pro Reo’ kaidesi‘, Ad. Der. Yıl: 53, Kasım-Aralık

1962, Sayı: 11-12, s. 1209

141

Kunter/Yenisey/Nuhoğlu, s. 36

142

Önder s. 193