

Türk Hukuk Sisteminde Kabul Edilen Erteleme Kurumları Üzerine İnceleme
220
Bu konuda ulusal hukukumuzun benimsediği ilke, ceza verebilme
yetkisine haiz bulunan bütün yargı organlarının, erteleme yetkisinin
kullanabilmeleridir. Cezai hükümler verme yetkisine sahip tüm ilk
derce mahkemeleri ve kanunun öngördüğü istisnai hallerde yüksek
mahkemeler de cezanın ertelenmesine hükmedebileceklerdir.
Cezanın ertelenmesi için yargılamanın taraflarının istemleri ile
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararında olduğu gibi sanık
tarafından erteleme kararının kabul edilmesi aranmamıştır. Tarafların
talebi olmasa dahi hakim erteleme kararını re’sen verebilir.
150
dcb) Hapis Cezanın Ertlenmesinde Bölünebilirlik
Eski zaman yürürlükte olan 647 sayılı Kanunun 6 ıncı maddesin-
de, ‘işlenen suçun değil hükmedilen sonuç cezanın’ erteleneceği belir-
tilerek ertelemede bölünmezlik ilkesinin kabul edildiği belirtilmiştir.
151
Yeni kanunda adli para cezasının ertelenemeyip hapis cezasının
ertelenmesi söz konusu olduğundan ertelemede bölünmezlik bir ba-
kıma anlamını yitirmiştir. Üç halde ertelemenin bölünmezliğinden söz
edebiliriz: Birinci ihtimade;
bir ceza, erteleme sınırının üstündeyse,
hakim erteleme sınırı içinde kalan miktar erteleyip, diğer kısmın infa-
zına karar veremez; örneğin, 3 yıl hapis cezasının 2 yılı erteleyip, 1 yıl
infaz edemez. İkinci ihtimalde ise,
t
utukluluk halinde geçirilen kısmın
mahsup edilip, diğer kısmın ertelenmesine karar verilemez.
152
Üçüncü
ihtimalde,
f
ailin işlediği birden fazla suçtan birisinin cezasını ertele-
yip, diğerinin cezasının infazına karar verilmemelidir..
153
Zira böyle bir
ayrım gerekçede çelişki yaratacaktır.
150
Centel/Zafer/Çakmut s. 633, Seviner (Erteleme) s. 251
151
Töngür s. 114
152
Aksi görüş için bkz. Öztürk/Erdem s. 437, ‘Buna karşılık, hükümlünün özgürlü-
ğünden yoksun bırakıldığı süre, hükmedilen hapis cezasını tamamen karşılamı-
yorsa indirim yapıldıktan sonra kalan hapis cezasının ertelenmesi mümkündür’
153
Demirbaş s. 664 Şu kararlar bu doğrultuda verildiği gibi, ertelemenin bölünmez-
liği kuralını da çok yerinde olarak açıklamaktadır. ‘Cezaların şahsileştirilmesinin
uygulanma biçimlerinden birisi olan erteleme sanığın kişiliği ile sıkı sıkıya ilişkili
bulunması nedeniyle, mahkemece teker teker değil kül halinde mütalaa edilmesi
gözetilmeden, aynı zamanda işlediği üç suçtan birisinin ertelenmesi, diğerlerinin
ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabet yoktur. (6. CD. 9.5.1975,
2171/2257). Aynı gün işlenmiş olan her iki suçtan birinin cezası paraya çevrilme-
miş olan ikinci suçun cezasının, toplandığı suçtan ayrık düşünülerek ertelenme-
sine karar verilemez. (8. CD. 13.121977, 3447/8904) TCK nun 572/1 maddesi ile
verilen ceza ertelendiği halde, 266/1 maddesi ile tayin olunan cezanın ertelenmesi
isabetsizdir. (4. CD 5.12.1975, 6567/6597) Ayhan Önder, Ceza Hukuku Genel Hü-
kümler, Beta Yayınevi, İstanbul/1989, s. 193