

TBB Dergisi 2014 (111)
Özen ÜLGEN
303
savunulması
kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı gözükmekle birlikte, par-
lamenter sistemin işleyişi göz önünde bulundurulduğunda bu çözü-
mü de yadırgamamak mümkündür. Kaldı ki, birçok ülkede yasama
organının tarihsel rolü ve sembolik anlamı onun savunma yapmasının
önünde bir engel olarak görülmekte ve onun adına bu işlevi yürütme-
nin üstlenmesi bu açıdan da tercih edilmektedir. Örneğin, Fransa’da
meclislerin sürece katılması yönündeki girişimler, milletin temsilci-
lerinin tercihlerini ve görüşlerini haklı göstermek zorunda olmadığı
gerekçesiyle reddedilmiştir.
13
İtalya’da da, anayasa yapım çalışmala-
rında parlamentonun bu rolü üstlenmesi tartışılmış, ancak davalı ko-
numunun parlamentonun saygınlığına uygun olmadığı ileri sürülerek
teklif oybirliğiyle reddedilmiştir.
14
Bu anlayışa göre, parlamento kendi
işlemini savunmak durumunda olmamalıdır. Nitekim İtalya’da, cevap
hakkının başbakanlık tarafından kullanılması devletin hukuk düzeni-
nin birliğinden hükümetin sorumlu olmasıyla da açıklanmaktadır.
15
Temel iddia ve savunma makamları bu şekilde oluşturulduktan
sonra, bu sürece katılacak diğer kişi/kurumların nasıl belirlenebileceği
sorusu akla gelmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi, Anayasaya uy-
gunluk denetimi oldukça geniş bir yelpazeyi ilgilendirmektedir. Bura-
da bir tercih yapılırken öncelik başvuran dışındaki dava açma hakkına
sahip olan kişi ve kurumlara verilebilir. Böylelikle, dava açma yetkisi
ile davaya katılma yetkisi arasında bir paralellik sağlanmış olur. Yine
itiraz yolu başvuruları bakımından, itiraz yoluna başvuran mahkeme
önündeki tarafların da ya bizzat Anayasa Mahkemesi önünde taraf ol-
ması ya da onların konuya ilişkin görüşlerinin dava mahkemesi aracı-
lığıyla Anayasa Mahkemesine iletilmesi önemli ve gereklidir.
Son olarak, Anayasaya uygunluk denetiminin yapılabilmesi için
tarafların yargılamaya katılımının zorunlu bir unsur olmadığı vurgu-
13
Sürece ilişkin bkz. Mathieu/Verpeaux, 2002, s.209 ve Rousseau, 1997, ss.51-52.
İlgili komisyon raportörünün bu rolü üstlenmesine ilişkin teklif ise, raportörün
meclis adına konuşma yetkisi olmadığı ve bu kişinin görevinin tasarının kanunlaş-
ması ile sona erdiği gerekçeleriyle reddedilmiştir. Bununla birlikte, 2001 yılında,
Millet Meclisi ve Senato ilgili komisyonlarının raportörleri Anayasa Konseyi’ne
sözlü açıklama yapmak üzere davet edilmiş ve bu sefer daveti kabul eden rapor-
törlerin açıklamaları dinlenmiştir.
14
Santolini, 2010, s.311.
15
(çev.Clare Tame), İtalian Constitutional Court, 2012, s.42.