Background Image
Previous Page  305 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 305 / 533 Next Page
Page Background

Anayasaya Uygunluk Denetiminde Çelişme İlkesi

304

lanmalıdır. Gerek başvurucu, gerekse işlemi yapan organ herhangi bir

katılımda bulunmasa bile, Anayasa Mahkemesi başvuruyu inceler ve

karara varabilir. Bu sürece tarafların katılımı, yargılamanın niteliğinin

arttırılmasını ve bu doğrultuda gerekçeli kararın daha doyurucu olma-

sını sağlama işlevi görür. Nitekim Anayasaya uygunluk denetiminde

çelişme ilkesine yer veren düzenleme ya da uygulamaların hiçbirinde

tarafların oluşmaması yargılamanın seyrini etkilememektedir. Ana-

yasaya uygunluk denetiminin objektif niteliği de bunu gerektirir. Bu

çerçevede, uygulamada kimlere, nasıl bir katılım olanağı verildiğinin

incelenmesi Türkiye örneğini konumlandırmak bakımından da fayda-

lı olabilir.

b) Avrupa Uygulamasında Çelişme İlkesi

Avrupa tipi anayasa yargısının önemli ismi Kelsen, 1928 yılında

yazdığı makalede, Anayasa Mahkemesi önünde sözlü yargılama usu-

lünün uygulanmasını, işlemi yapan organa işlemin hukuka uygunlu-

ğunu savunma olanağı verilmesini ve tüm bileşenlerin (başvurucu, iş-

lemi yapan organ, itiraz yoluna başvuran mahkeme önündeki taraflar)

Anayasa Mahkemesi önündeki yargılamaya katılmalarını önermiştir.

Kurul biçiminde olanlar başkanları ya da bir görevlileri aracılığıyla

temsil edilebilirler.

16

Nitekim karşılaştırmalı hukuka bakıldığında, bir-

çok ülkede, anayasaya uygunluk denetimi usulünün anayasanın farklı

yorumlarını savunan taraflar arasında geçen bir dava gibi düzenlediği

görülmektedir.

Fransa ise bu gruptan biraz farklı bir örnektir. Daha önce belirtildi-

ği gibi, öğretide önemli bir ağırlık, Anayasaya uygunluk denetiminin

objektif niteliği dolayısıyla yargılamada taraf kavramından bahsedile-

meyeceği kanısındadır.

17

Buna rağmen, Anayasa Konseyi Eski Başkanı

Badinter

, Anayasa Konseyinin yargısal bir makam olduğunu ve diğer

tüm yargılama organları gibi Anayasa Konseyinin de yargılamanın te-

mel ilkelerinden olan çelişme ilkesine uyma yükümlülüğü olduğunu

kabul etmiş ve yazılı kurallar olmadığı halde bu doğrultuda bir uygu-

16

Kelsen,1928, ss.248-249.

17

Davanın objektif niteliğine yönelik İtalya- Fransa arası yaklaşım farkı için bkz.

Schmitt, 2007, ss.719-747.