Background Image
Previous Page  328 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 328 / 533 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (111)

Murat Volkan DÜLGER

327

hale getirmiş, işkence ve insanlık dışı aşağılayıcı muamele karşısında

bugüne kadar sağlanan kazanımları da riske atmıştır.

AİHM Büyük Kurulu, 1 Haziran 2010 tarihinde verdiği kararda,

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3. maddesi uyarınca, bir

kişinin hayatının risk altında olması hali de dahil olmak üzere, işkence

yasağının hiçbir istisnaya yer vermediğini belirtmiştir. Nitekim AİHM

Dairesi tarafından verilen kararın gerekçesinde de Büyük Dairenin bu

kararı aynen yer almaktadır. İşkencenin tamamen yasak olduğu ve bir

sorgu yöntemi olarak kabul edilemeyeceği konusunda -en azından

modern hukuk devleti olduğunu iddia eden- tüm ülkelerde bir uzlaş-

ma bulunmaktadır.

Ancak işkencenin yasak olmasına ilişkin bu uzlaşmanın varlığı-

na rağmen, özellikle ceza davalarında işkencenin faili ve mağduru ile

ilgili olarak AİHS’in 3. maddesinin ihlalinin ne gibi yasal sonuçları

olacağı hala tartışma konusudur. Nitekim AİHM de önüne gelen bu

başvuruda, işkence yasağı konusundaki ilkeyi ve temel hakların AİHS

kapsamında korunmasının etkinliğinin gerekliliğini bir kez daha vur-

guladıktan sonra, söz konusu kararda bu tartışmaya girmiştir. Sonuç

olarak kararda bir yandan soruşturmanın ayrıntılı yapılması ve faile

verilecek cezanın caydırıcı olması tartışılırken diğer yandan yargıla-

ma sürecinde işkence veya aşağılayıcı kötü muamele mağduru olan

kişiden, bu eylemler yoluyla, elde edilen delillerin değerlendirme dışı

bırakılması konusu kapsamlı olarak tartışılmıştır

2

.

Başvurucu, 1 Ekim 2002 tarihinde, on bir yaşında bir çocuğun kaçı-

rılması ve nerede olduğuna ilişkin polis tarafından sorgulandığı sırada

tabi tutulduğu muamelenin, Sözleşmenin 3. maddesiyle yasaklanmış

bir muamele olan işkence olduğunu iddia etmiştir. Başvurucu ayrıca,

Sözleşmenin 3. maddesinin ihlali suretiyle elde edilmiş ifadesinin ceza

davasında delil olarak kullanılmış olması nedeniyle, bir kimsenin ken-

dini etkili bir şekilde savunma hakkını ve kendini suçlamama hakkı-

nı içeren Sözleşmenin 6. maddesinde güvence altına alınmış olan adil

yargılanma hakkının da ihlal edildiğini iddia etmiştir

3

.

2

Stephan Ast, “The Gäfgen Judgment of the European Court of Human Rights: On

the Consequences of the Threat of Torture for Criminal Proceedings”, German

Law Journal, Vol.11, No.12, 2010, s.1393.

3

Gäfgen v. Almanya, §2.