Background Image
Previous Page  332 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 332 / 533 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (111)

Murat Volkan DÜLGER

331

1 Ekim 2002 tarihinde polis tarafından düzenlenen bir notta,

Frankfurt Emniyet Müdür yardımcısı D’nin, o sabah JM eğer hayatta

ise yiyeceği bulunmadığı ve hava soğuk olduğu için yaşamının tehli-

kede olduğuna inandığını söylediği tespit edilmiştir. Emniyet Müdür

Yardımcısı D, çocuğu kurtarmak amacıyla, iz bırakılmayacak şekilde

başvurucuya ağır acı verileceği tehdidinde bulunması için polis E’ye

talimat vermiştir. Bu uygulamanın tıbbi gözetim altında yapılması

gerektiği belirtilmiştir. Müdür yardımcısı D, ayrıca, bir başka polise

başvurucuya verilmek üzere “gerçeği söyletme serumu” bulması için

talimat verdiğini kabul etmiştir. Bu nota göre, başvurucuya yönelik

tehditte bulunmanın amacı, kaçırma olayıyla ilgili ceza soruşturma-

sının derinleştirilmesi değil, sadece çocuğun yaşamını korumaktır.

Aslında acı vermekle tehdit edilen başvurucunun daha sonra JM’nin

cesedinin bulunduğu yeri söylemesi üzerine başkaca bir işlem yapıl-

mamıştır

10

.

MG, 4 Ekim 2002’de polise; 4, 14 ve 17 Ekim 2002 tarihlerinde sav-

cıya verdiği ifadelerde ve 30 Ocak 2003 tarihinde bir yargıç tarafından

yapılan sorgusunda, 1 Ekim 2002 tarihli ikrarını teyit etmiştir

11

.

Frankfurt Bölge Mahkemesi’nde (FBM) 9 Nisan 2003 tarihinde

yapılan yargılamanın ilk duruşmasında MG, muhakemeye devam

edilmemesi (iddianamenin iadesi)

12

için ilk başvuruda bulunmuştur.

MG bu talebini, ikrarda bulunmadan önce, polis E tarafından kendi-

sine ağır acı vermekle ve cinsel saldırıda bulunmakla tehdit edilmiş

olmasına dayandırmıştır. MG bu muamelenin, Alman Ceza Muhake-

mesi Kanunu (CCP) 136a maddesine

13

ve AİHS’nin 3. maddesine ay-

10

Gäfgen v. Almanya, §20.

11

Gäfgen v. Almanya, §22.

12

“to discontinue the criminal proceedings”

13

“(1) Şüpheli veya sanığın karar verme ve iradesini açığa vurma özgürlüğü işken-

ce, kötü muamele, fiziksel müdahale, yorma, ilaç verme, aldatma ve hipnozla

engellenemez. Zor kullanma ancak kanunun izin verdiği hallerde mümkündür.

Şüpheli veya sanığı ceza muhakemesi kanununun izin vermediği eylemlerle teh-

dit etmek veya yasayla öngörülmemiş bir menfaat vaadinde bulunmak yasaktır.

(2) Şüpheli veya sanığın belleğini veya belirli bir durumu anlama ve kabul etme

(Einsichtsfähigkeit) yeteneğini zayıflatan eylemler yasaktır.

(3) Bu maddenin (1) ve (2). fıkralarındaki yasaklar, şüpheli veya sanık [yapılması

düşünülen eyleme] rıza göstermiş olsa dahi uygulanır. Bu yasağa aykırı olarak alı-

nan ifadeler, şüpheli veya sanık bunların kullanılmasına rıza gösterse dahi, [delil

olarak] kullanılamaz.