Background Image
Previous Page  417 / 533 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 417 / 533 Next Page
Page Background

Birleşmiş Milletler Andlaşması Çerçevesinde Ekonomik Yaptırımların Hukuki Niteliği ...

416

Crawford’un yaptırımlara ilişkin bu tespiti kısmen de olsa doğ-

rudur. Milletler Cemiyetinin oluşturduğu sistemden farklı olarak,

17

VII. Bölüm çerçevesinde düzenlenen önlemler, genel ve soyut kuralla-

ra aykırılıkları gidermek amacıyla öngörülmemiştir. Zira BM’nin VII.

Bölüm uyarınca aldığı önlemlerin amacı, ihlal edilen hukuk kuralına

uyulmasının sağlanması başka bir ifadeyle hukukun yeniden tesis

edilmesi ya da korunması değil, barışın korunması ya da yeniden tesis

edilmesidir. Güvenlik Konseyi siyasi bir organdır dolayısıyla Konse-

yin VII. Bölüm uyarınca aldığı bağlayıcı kararlar da siyasidir, bunların

hukuki gerekçeleri olmak zorunda değildir.

18

Andlaşma ile Konseye

çok geniş takdiri yetkiler tanınmıştır. Konseyin, barışın bozulduğunu

ya da bir saldırı fiilinin gerçekleştiğini tespit etmesi nispeten kolay-

dır ancak barışın tehdit edildiğini tespit etmek güçtür. Andlaşma, bu

konuda herhangi bir tanım ya da açıklama içermemektedir. Konseyin

alacağı önlemleri, saldırı fiili, barışın bozulması ya da tehdit edilmesi

durumlarına göre ayrı ayrı belirlemek de kolay değildir. Andlaşma’da

bu konuda herhangi bir açıklayıcı hükme yer verilmemiştir.

19

Bununla birlikte Güvenlik Konseyi, bir devletin eylemini barışın

ihlali ya da tehdidi olarak belirlediğinde yeni bir hukuk yaratmakta-

dır. Konsey, barışın bozulduğunu ya da tehdit edildiğini tespit ettikten

sonra ihlali gerçekleştiren tarafa, bu eylemini derhal sona erdirmesini

emretmektedir. İşte esas olarak yükümlülük yaratan Konsey tasar-

rufu budur. Güvenlik Konseyinin bu emrini içeren karar, 25. madde

uyarınca bağlayıcıdır.

20

Konseyin, Andlaşma’nın 39. maddesi uyarın-

ca ihlal ve tehdit tespitleri ve bunların neticesinde alınan önlemler bir

hukuk düzeni yaratmıştır. Bu düzen içerisinde hukuk, siyasi kararları,

17

Madde 16: “1. Cemiyet üyelerinden biri, 12., 13. ya da 15. maddelerdeki yükümlü-

lüklerine aykırı olarak savaşa başvurursa, Cemiyetin bütün öteki üyelerine karşı,

bu davranışıyla ipso facto bir savaş eyleminde bulunmuş sayılır. Bu üyeler onun-

la, ticari ya da mali ilişkilerini hemen kesmeyi, kendi uyruklarıyla Misak’a aykırı

davranan Devletin uyrukları arasında her türlü ilişkileri yasaklamayı ve Misak’a

aykırı davranan bu Devletin uyrukları ile, Cemiyet üyesi olsun ya da olmasın,

başka herhangi bir Devletin uyrukları arasında ticari ve mali ilişkileriyle kişisel

ilişkileri kesmeyi yükümlenirler.” 16. maddede, Milletler Cemiyeti Misakı’nda

belirtilen durumlar dışında savaşa başvuran devletlere, uluslararası hukuk çerçe-

vesinde çeşitli yaptırımlar öngörülmüştür. Bkz. Gowlland-Debbas, 2001, s. 8.

18

Gowlland-Debbas, 2001, s. 8.

19

Gowlland-Debbas, 2001, s. 8.

20

Kelsen, 1951, s. 736.