Background Image
Previous Page  88 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 88 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (114)

Kumru KILIÇOĞLU YILMAZ

87

anlaşma yoksa tasarımcılar, müşterek mülkiyet hükümleri

çerçevesinde

hak sahibidir.” düzenlemesiyle 551 sayılı KHK’yla paralel bir dü-

zenleme getirmiştir.

• 5147 Sayılı Entegre Devre Topoğrafyalarının Korunması Hakkın-

daki Kanun’un 7. Maddesinin 2. Fıkrasında

“Entegre devre topoğraf-

yasının birden çok kişi tarafından tasarlandığı durumlarda, aralarında

aksine bir sözleşme yoksa, koruma hakkı bu kişiler tarafından müştereken

kullanılır”

denilerek, yine müşterek mülkiyet düzenlenmiştir.

D. Paylı Mülkiyette Paydaşların Hak ve Borçları

a. Paydan Yararlanma, Yönetme ve Tasarruf Hakkı (TMK 689-

693)

Birlikte mülkiyet türlerinden olan paylı mülkiyet TMK md. 688-

701 arasında düzenlenmiş olup, yönetim ve tasarruf konusu md.689’da

düzenlenmiştir. 689. madde, öncelikle “anlaşmalar” başlığı altında,

paylı mülkiyete konu taşınmazın paydaşlarının anlaşma yoluyla yöne-

tim ve tasarruf işlemlerini düzenlemiştir.

Paydaşlar, kendi aralarında oybirliği ile anlaşarak, yararlanma, kullanma

ve yönetime ilişkin konularda kanun hükümlerinden farklı bir düzenleme ya-

pabilirler. Ancak, böyle bir anlaşmayla paydaşların aşağıdaki hak ve yetkileri

kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz:

1. Paylı mülkiyet konusu eşyanın kullanılabilirliğinin ve değerin ko-

runması için zorunlu olan yönetim işlerini yapmak ve gerektiğin-

de mahkemeden buna ilişkin önlemler alınmasını istemek;

2. Eşyayı bir zarar tehlikesinden veya zararın artmasından korumak

için derhal alınması gereken önlemleri bütün paydaşlar hesabına

almak.

Taşınmazlarla ilgili anlaşmalar imzalarının noterlikçe onaylanması koşu-

luyla paydaşlardan her birinin başvurusu üzerine tapu kütüğüne şerh verile-

bilir.”

Maddenin ilk fıkrası, paydaşların anlaşması halinde, yararlan-

ma, kullanma ve yönetime ilişkin konularda düzenleme yapabilme

hakkını el almış olup, paydaşların anlaşmasında, oy çokluğunu değil,

oy birliğini esas almıştır. Bunun nedeni; hiçbir paydaşın, istemediği