Background Image
Previous Page  26 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 26 / 517 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (115)

Mehmet ÖNCÜ

25

ni normu olarak nitelendirilmesinin özellikle iki sonucu vardır. İlki,

Sözleşme’ye aykırı olan uluslararası antlaşma ve hukuk kurallarının

AİHS’ye taraf devletçe uygulanmaması ve bunlardan doğan yüküm-

lülüklerin yerine getirilmemesi zorunluluğu. İkincisi ise, Sözleşme’ye

taraf olmayan devletlerin mahkemelerince AİHS’nin 6. maddesinin te-

mel gereklerine [açıkça] uyulmadan verilen “yabancı mahkeme karar-

larının tanınmaması” zorunluluğudur. Aksi halde, Sözleşme hüküm-

leri söz konusu taraf devletçe ihlal edilmiş olur.

Bilindiği gibi, suçluların iadesi, devletler arasındaki ikili ya da

çok taraflı antlaşma hükümlerine, bu alandaki uluslararası örf ve adet

kurallarına ve/veya uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun ola-

rak gerçekleştirilmektedir. Bir sanık ya da hükümlünün iadesi, hukuk

düzenine, ilgili uluslararası antlaşmanın ya da örf ve adet kuralının

uygulamaya geçirilmesinin bir sonucu olarak yansımaktadır. Söz ko-

nusu uygulama AİHS’de korunan haklardan herhangi birinin ihlaline

yol açacak nitelikte ise, antlaşma hükümlerini ya da örf ve adet kural-

larını uygulayan AİHS’ye taraf devlet, doğrudan olmasa da, dolaylı

olarak

(par ricochet)

Sözleşme’de korunan hakları ihlal etme riski ile

karşı karşıya kalacaktır.

AİHM kararlarında, suçluların iadesi, sınır dışı etme ya da geri

gönderme prosedürü çerçevesinde ortaya çıkan insan hakları ihlalle-

ri hususunda fazlasıyla örnek bulunmaktadır

34

. Bazen İçtüzüğün 39.

maddesi uyarınca ihtiyati tedbir (

interim measures - mesures provisoires

)

uygulanmasına da yol açan ihlal iddiaları, özellikle Sözleşme’nin 2,

3 ve 8. maddelerinde korunan “

yaşama hakkı

35

, işkence ve kötü muamele

yasağı ile özel hayat ve aile hayatına saygı hakkı

” açısından söz konusu

olmaktadır.

belgesi” ifadesindeki “anayasal” terimi, iç hukuk anlamında değil, sadece “maddi

anlamda” anlaşılmalıdır (F. Sudre, “Un instrument de l’ordre public européen”,

s. 9 vd.).

34

Örnek olarak bk. Chahal v. Birleşik Krallık [BD], no. 22414/93, 15 Kasım 1996; Ma-

matkulov ve Askarov v. Türkiye [BD], nos. 46827/99 ve 46951/99, 4 Şubat 2005;

Olaechea Cahuas v. İspanya, no. 24668/03, 10 Ağustos 2006; Saadi v. İtalya [BD],

no. 37201/06, 28 Şubat 2008; Daoudi v. Fransa, no. 19576/08, 3 Aralık 2009; Oth-

man (Abu Qatada) v. Birleşik Krallık, no. 8139/09, 17 Ocak 2012; M. S. v. Belçika,

no. 50012/08, 31 Ocak 2012.

35

Suçluların iadesi ve idam cezası konusunda bk. D. Tezcan, “Ölüm Cezasını Ge-

rektiren Suçlarda Suçluların Geri Verilmesi Sorunu”, AÜSBFD, c. XXXVIII, s. 1-4,

1983, s. 159 vd.