

TBB Dergisi 2014 (115)
Cihat ÖNER
273
mektedir. Mahkemenin sektördeki kârlılık oranını araştırması, tespit
edilecek oranı kayıt dışı hâsılata uygulayarak kayıt dışı kazancı tespit
etmesi gerekmektedir.
73
Danıştay’a göre kazancın iktisadi, ticari ve teknik icaplara uygun
bir şekilde yürütülen bir faaliyetten elde ediliyor olması gerekir. Olay-
da Amerikan Gelir İdaresi tarafından, ilgili kurumun faiz geliri elde
ettiği bildirilmiştir. Davacı bu durumu kabul etmekte, ancak paranın
kendilerinin değil, kendi gruplarına ait başka şirketlerin kurduğu
konsorsiyuma ait olduğunu ve zorunluluk nedeniyle hesabın kendi
adlarına açıldığını iddia etmektedir. Ancak bu durum ticari icaplara
uygun ve mutat değildir. Davacı kurum iddiasını somut delillerle de
ispatlayamamaktadır. Kendi adına kayıtlı bir hesabın başkasına ait
olduğu iddiasının, sözle değil, somut ve hukuken geçerli delillerle is-
patlanması gerekir. Aksi halde, bu iddiaya itibar edilmesi mümkün
değildir.
74
Sonuç
Esasen ispat yükünün tespiti için kullanılsa da iktisadi, ticari ve
teknik icaplar somut olayların mahiyetinin kavranması bakımından
da işlev görmektedir. Ticari hayatın gerektirdiği bir takım özen yü-
kümlükleri bir kenara bırakılacak olursa, söz konusu icapların tüm
faaliyetler ya da hukuki ilişkiler için geçerli oldukları ileri sürülemez.
Dolayısıyla her bir somut olay bakımdan ayrı ayrı değerlendirilmeleri
gerekir. Danıştay kararlarının sayı ve konu bakımından çok olmasının
nedeni budur. Danıştay’ın sınıflandırılan kararlarında ilkesel bazda
bir takım ölçütlerin geliştirildiği gözlenmektedir. Örneğin verimlik
esası, randıman hesabı ve bedelsiz yapılacak işlerin niteliği gibi konu-
larda genel bir yaklaşım ortaya konulabilir. Ancak Danıştay’ın her bir
somut olayda iktisadi, ticari ve teknik icapları tek tek ele alıp incelediği
de söylenemez. Varılan diğer bir sonuç da kararlarda kullanılan dilin
terim birliğinden yoksun olduğudur. Bazı kararlarda iktisadi yerine
ekonomik, bazı kararlarda icap yerine gereklilik ifadeleri kullanıl-
maktadır.
73
Dnş. 4. D., E. 2005/2513, K. 2005/763, T. 28.04.2005.
74
Dnş. 4. D., E. 2003/1204, K. 2004/480, T. 16.03.2004.