Background Image
Previous Page  280 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 280 / 517 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (115)

Mustafa GÖKSU

279

yukarıda bahsettiğimiz Kanunun mimarı olan Lord Woolf tarafından

ilk defa ortaya konulmuş bir hukuki kurum değildir. Söz konusu hu-

kuki kurumun İngiliz hukukundan önce Kanada ve Avustralya hu-

kuklarında da var olduğu, ayrıca davalı taraf ile sınırlı bir şeklinin,

yukarıda bahsettiğimiz kanundan önce “

Calderbank

önerileri” adı ile

İngiliz uygulamasına girmiş olduğu görülmektedir

3

. Çok kısıtlı da

olsa benzer bir düzenleme ABD Federal Hukuk Usulü Kanununda

da bulunmaktadır. Tüm bu uygulamaların ortak yanı, tarafça yapılan

sulh önerisinin kapalı (gizli) olması (

sealed offer

) ve yargılama giderleri

hariç olmak üzere uyuşmazlığın esasını etkilemeyecek şekilde (

without

prejudice save as to costs

) yapılmasıdır. Bununla kastedilen, önerinin, ka-

bul edilmediği takdirde, yargılama giderleri konusu haricinde hiçbir

şekilde yargılamayı yürüten merciin (mahkeme veya hakem) önüne

getirilememesidir

4

. Bu durum, Türk hukukunda tarafların sulh görüş-

meleri sırasındaki ikrarları ile bağlı olmamaları hususuna benzetilebi-

lir (HMK m. 188/3).

Yukarıda bahsettiğimiz şekilde yapılan bir sulh önerisini, alelade

sulh önerilerinden ayıran temel fark, önerinin kabul edilmemesinin ve

dava sonunda elde edilen hükmün, kabul etmeyen tarafa, öneriye kı-

yasla ek bir yarar sağlamamış olması halinin, yani daha yalın bir ifade

ile yargılamanın boşu boşuna yapılmış olmasının bazı yaptırımlara

bağlanmasıdır

5

. Dolayısıyla resmî sulh önerilerine bağlanan sonuçla-

rın doğmasının şartları, usulüne uygun bir sulh önerisinin getirilmiş

olması, bu önerinin karşı tarafça reddedilmiş olması ve öneriyi redde-

den tarafın dava sonunda hükümle elde ettiği sonucun, öneriye kıyas-

la kendisine ek bir yarar sağlamamış olmasıdır. Söz konusu hukuki

sonuçlar, yargılama giderlerinin yükletilmesi ve/veya yükletilecek

3

Konumuz olan resmi sulh önerileri ve buna benzer diğer kurumlar pek çok Com-

mon Law hukuk sisteminde uygulanmakla birlikte, kıta Avrupası hukuk sistem-

lerinde görülmemektedir. CORTES, bu durumu, kıta Avrupası hukuk sistemle-

rinde yargılama giderlerinin genelde daha düşük olması, tarafların uyuşmazlığı

dava dışı usullerle çözme konusundaki beklentilerinin daha düşük olması ve al-

ternatif uyuşmazlık çözüm yollarına başvurmanın geleneksel olarak daha düşük

düzeyde bulunması faktörlerine bağlamaktadır (Cortés, P., “A Comparative Revi-

ew of Offers to Settle—Would an Emerging Settlement Culture Pave the Way for

their Adoption in Continental Europe?”, Civil Justice Quarterly, 2012, S. 1, s.67).

4

Foskett, D., The Law and Practice of Compromise, 7th Ed., Wiltshire, 2010, s. 224.

5

Osborne, C., Civil Litigation 2005/2006, New York (Oxford) 2005, s. 343; YY.,

Freshfields’ The Woolf Reforms in Practice, London 1998, s. 22-23.