Background Image
Previous Page  405 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 405 / 517 Next Page
Page Background

İşe İade Davalarında Makul Sürede Yargılanma Hakkı

404

GİRİŞ

İş ilişkilerinin insanlığın tarihi kadar geçmişe sahip olduğu söyle-

nebilir. Her dönemde ve her toplumda başkası için çalışan veya başka-

sının işinde çalışan insanlar bulunmuş ve bunlar genellikle toplumun

çoğunluğunu oluşturan kitleleri temsil etmişlerdir. İnsana verilen değer

geliştikçe hukuk düzeni de başkası için çalışan kişilerin konumunu ve

bunları çalıştıranlarla aralarındaki ilişkileri düzenler olmuştur.

1

İş iliş-

kisinde işçilerin zayıf konumda olması ve işverene karşı korunma ihti-

yacı duyması, devleti çalışma hayatına müdahale etmeye sevk etmiştir.

2

İş uyuşmazlıklarının bu konuda uzman mahkemelerce çözüme

kavuşturulması amacıyla Türk hukuk sistemi ayrı bir yargı kolu ihdas

etmiştir. Bu bağlamda, iş hukukundan doğan uyuşmazlıkların hızlı

bir şekilde çözümlenmesi hem işçi hem işveren açısından son derece

önemli olduğundan, Türk kanun koyucu yargılama usulü bakımın-

dan yazılı yargılama usulüne göre daha hızlı ve çabuk işleyen basit

yargılama usulünün iş hukuku uyuşmazlıklarına uygulanmasını em-

retmiştir.

İş sözleşmesinin işverence feshinden sonra işçi tarafından açılan

işe iade davaları ise, işçinin bir an önce işe başlayarak geçimini sağla-

yabilmesi, işverenin ise sağlıklı bir şekilde işyeri faaliyetlerini sürdü-

rebilmesi bakımından iş hukuku uyuşmazlıklarında özel bir öneme

sahiptir. Kanun koyucu bu özel öneme binaen, işe iade davalarının

fesihten itibaren en geç bir ay içinde açılması, açılan davanın ise ilk de-

rece mahkemesinde iki ayda sonuçlanması ve temyiz aşamasının ise

en geç bir ay içinde tamamlanması gerektiğini belirtmiştir. Doktrin-

de bu sürelerin düzenleyici süreler olduğu ve bu zaman dilimlerinin

aşılması halinde verilen kararların yine geçerli olduğu belirtilmekte

ise de, adil yargılanma hakkının makul süre garantisi bakımından bu

sürelerin ne gibi bir etkisi olduğu pek tartışılmamıştır. Gerçekten de

söz konusu sürelerin, makul sürenin belirlenmesinde nasıl bir etki-

si olacağı, sürelerin geçirilmesinin makul sürenin aşılması anlamına

1

Hamdi Mollamahmutoğlu, İş Hukuku, Turhan Kitapevi, Ankara-2005, Gözden

Geçirilmiş Yenilenmiş 2. Bası, s.197

2

Güneş Topal, İş Kanununa Göre Geçerli Nedenlerle Yapılan Fesih Ve İş Güven-

cesinin Uygulanmadığı Durumlarda Bildirimli Feshin Karşılaştırılması, Seçkin

Yayıncılık, Ankara-2008, Birinci Bası, s.85