Background Image
Previous Page  428 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 428 / 517 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (115)

Selami ER / Halil İbrahim DURSUN

427

Kararda ayrıca ilk derece mahkemesinde davaya beş farklı

hâkimin nezaret etmesine dikkat çekilerek hâkimlerin görevlerinin

sık aralıklarla değiştirilmesi nedeniyle farklı hâkimlerin aynı dosyayı

tekrar ele almak zorunda kaldıkları, bu durumun davaların uzaması-

nın yanı sıra yargının iş yükünün artması üzerindeki olumsuz etkile-

rinin göz önünde tutulması gerektiği vurgulanmıştır.

62

SONUÇ

İş ilişkisinde işçilerin zayıf konumda olması ve işverene karşı ko-

runma ihtiyacı duyması, devleti çalışma hayatına müdahale etmeye

sevk etmiştir. Bu duruma kayıtsız kalmayan Türk yasa koyucu, işçi-

işveren ilişkisini ayrıntılı olarak düzenlemesinin yanında, iş ilişkisin-

den kaynaklanan uyuşmazlıkların bir an önce sonuçlanması amacıyla

yazılı yargılama usulüne göre daha hızlı işleyen basit yargılama usu-

lünün iş ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklara uygulanmasını

emretmiştir. Yasa koyucu, iş ilişkileri arasında işe iade davalarına ise

ayrı bir önem vermiş ve İş Kanunun 20. maddesinde bu davaların 3 ay

içinde karara bağlanması yönünde düzenleyici süreler ihdas etmiştir.

İş akdi feshedilen işçinin tekrar işe başlayarak geçimini sağlayabilme-

si veya dava reddedilecekse bir an önce başka bir iş arayabilmesi bakı-

mından, kanun koyucunun öngördüğü bu sürelere uyulabilmesi son

derece yerinde olacaktır.

AİHM, iş ilişkilerinden doğan uyuşmazlıkların özel gayret gerek-

tirdiğini kabul ederek, diğer hukuk davalarına oranla daha hızlı so-

nuçlanması gerektiğini kabul etmiş fakat işe iade davalarını diğer iş

ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan ayırt etmeyerek aynı içti-

hadını bu başvurulara da uygulamıştır. Oysa Türk Kanun koyucu işe

iade davaları konusunda daha hassas davranarak bu davaların hızla

tamamlanması için düzenleyici süreler öngörmüştür.

Ancak İş Kanununun yürürlüğe girmesinden on yıldan fazla bir

süre geçmesine rağmen, söz konusu sürelere, oldukça kısa belirlenme-

leri ve uygulamanın gerçekleriyle bağdaşmaması nedenleriyle riayet

edilmemektedir. Aslında oldukça kısa sürelerin belirlenmesi kadar

düzenlemenin on yıldan fazla bir süredir yürürlükte bulunmasına

62

Anayasa Mahkemesi, B. No: 2013/772, 7/11/2013, § 76