

İşe İade Davalarında Makul Sürede Yargılanma Hakkı
428
rağmen buna uygun sistem kurulamaması da, en azından sürelere
uyulamasa da kısa sürede yargılama yapılabilmesine engel olmak-
tadır. Nitekim yukarıda bahsedilen Anayasa Mahkemesi kararında
yargıda iş bölümü ve organizasyondan kaynaklanan eksiklere vurgu
yapılmıştır.
Bu durumda İş Kanununun 20. maddesiyle düzenleyici nitelikte
belirlenen sürelerin uyulmamasının nedeninin; sürelerin uygulama-
nın gerçekleriyle bağdaşmaması kadar, uygulamada yasal düzenleme-
ye uyum sağlamak konusunda yeterli gayretin gösterilmemesi olduğu
söylenebilir. Dolayısıyla sorunu gidermek ve bu sürelere uygun yargı-
lama yapmak amacıyla önlemler alınması gerekmektedir.
İşe iade davalarının fesihten itibaren işçinin boşta geçen süreler
için en fazla 4 aylık ücret talep edebileceği hükmüne yer verildiği de
dikkate alınırsa, kanunun sistematiğinin bu süreler üzerine kuruldu-
ğu söylenebilir. Bunun karşısında işten çıkarılan işçinin mağduriyetini
giderici olarak tazminat almayı beklediği, zira genellikle davayı ka-
zansa da işveren tarafından işe iade edilmediği ve tazminat ödemenin
kabul edildiği söylenebilir.
Gerek AİHM ve gerekse Anayasa Mahkemesi başvurucuların
menfaatinin ve davadan beklentilerinin büyük olması nedeniyle iş da-
valarının diğer davalara göre kısa sürede bitirilmesi konusunda hem-
fikir görünmektedir. Yine her iki mahkeme iş kanununun 20. madde-
sinde yer alan sürelerin düzenleyici süreler olduğu ve aşılması halinde
makul sürenin her zaman aşılmayacağı, makul sürenin tespitinde da-
vanın bütününe bakmak gerektiği konusunda da benzer içtihada sa-
hip oldukları görünmektedir.
Bunun yanında AİHM, Türkiye aleyhine açılmış davalarda en
fazla 17 ay süren bir davanın süresinin makul olduğu yönünde ka-
rar verirken dört yıldan kısa ancak 17 aydan uzun süren bir davayı
da makul süre yönünden ihlal ile sonuçlandırmadığı, bunun yanında
Anayasa Mahkemesinin üç yıl beş ay süren bir işe iade davasını makul
süre yönünden ihlal ile sonuçlandırdığı görülmektedir.
Sonuç olarak AİHM’in birçok kararında ifade edildiği gibi sözleş-
menin 6. maddesinin, masrafı ne olursa olsun sözleşmeci devletlere
yasal sistemlerini 6. maddenin her bir gereğini karşılayabilecek bir