Background Image
Previous Page  85 / 517 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 85 / 517 Next Page
Page Background

Ceza Muhakemesinde Şüpheli ve Sanığın Fizik Kimlik Tespiti

84

rafından yürütüldüğüne bakılmaksızın, fizik kimliğin tespitine ilişkin

ulaşılacak sonuç, bir karar biçimde ortaya çıkmalı ve mutlaka ilgilile-

re tefhim ya da tebliğ edilmelidir. CMK’nun “Kararların açıklanma-

sı ve tebliği” başlıklı 35. maddesinin 2. fıkrası, “Koruma tedbirlerine

ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hakim

veya mahkeme kararları, hazır bulunmayan ilgilisine tebliğ olunur”

düzenlemesini taşımaktadır. Bu düzenlemeye göre koruma tedbiri ni-

teliği taşıdığını düşündüğümüz fizik kimliğin tespiti kararının hazır

bulunamayan şüpheli ve sanığa tebliği zorunlu olmayacaktır. Yargıtay

Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih 2009/5 Esas, 2009/11 Karar sa-

yılı kararında da koruma tedbirlerine ilişkin kararların tebliğ zorun-

luluğunun dışında kaldığı hususuna vurgu yapılmıştır

52

. Ancak, ceza

muhakemesi mevzuatı, CMK’ndan ibaret değildir. AİHM, Altınok

(31610/08) ve Öz (6840/08) kararlarında savcı mütalaasının sanıklara

tebliğ edilmemesi nedeniyle ülkemizi mahkum etmiştir

53

. Savcı mü-

talaasının tebliğ edilmemesini hatalı bulan AİHM’nin, savcının, ha-

kimin ya da mahkemenin şüpheli ve sanığın özgürlüğünü kısıtlayan

bir tedbire ilişkin kararının tebliğ edilmemesine hoşgörüyle bakaca-

ğı düşünülemez. Hak arama özgürlüğü, “adaleti bulma”, “hakkı ola-

nı elde etme” ve “haksızlığı giderme” amacıyla yasama yürütme ve

yargı organlarına başvuruyu güvence altına almaktadır

54

. Hak arama

özgürlüğü anayasal olarak güvence altına alınmıştır. Aleyhlerine alı-

nan koruma tedbirlerine ilişkin kararların tebliğ edilmemesi halinde,

bireylerin hak arama özgürlüklerini gereği gibi kullanamayacakları

açık olduğuna göre, fizik kimliğin tespitine dair kararların şüpheli ve

sanığa tebliğinin anayasal bir gereklilik olduğu kabul edilmelidir.

Karar verilmeden önce yani muhakeme sürecinde fizik kimliği

tespit edilecek olan şüpheli ve sanığa işlem hakkında ayrıntılı bilgi

verilmeli ve diyecekleri sorulmalıdır. Fizik kimliğin tespiti bedensel

verilere ulaşılması ve bunların kaydedilmesi anlamına gelmektedir.

Kişinin bedensel verilerinin alınması maddi ve manevi bütünlüğün

korunmasıyla da ilintili olduğundan kişi yapılacak işlemler konusun-

da bilgilendirilmelidir. Olabilir ki, bu işlemlerin muhatabı olmak iste-

meyen şüpheli veya sanık, kimlik bilgilerini doğru biçimde bildirebilir.

52

(http://www.istanbulbarosu.org.tr

. Erişim Tarihi 04.12.2013).

53

(http://www.basin.adalet.gov.tr

. Erişim Tarihi 04.12.2013).

54

Köküsarı, İsmail, “Hak Arama Özgürlüğü ve 2010 Anayasa Değişiklikleri”,

Gazi

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,

Ankara 2011, C:XV, S: 1,s.166.