Background Image
Previous Page  375 / 453 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 375 / 453 Next Page
Page Background

Dopingle Mücadele Kural İhlali Halinde Kusursuz Sorumluluk ve İspat Külfeti

374

bu kural uygulanamaz. Yani, doping yapıldığı iddiasında bulunan

kuruluş sporcunun anti doping kuralını ihlal ettiğini ispat edecek ve

tipik sonuç oluşacaktır. Bu aşamadan sonra sporcu tarafından kusur-

lu olmadığı ispat edilir ise uzaklaştırma cezası verilmeyecektir. CAS,

yasaklı maddenin bulunuş derecesi suçlamanın ciddiyeti ile orantılı

derecede yüksekse bu durumda beyyine

külfeti

nin yarışmacıya geç-

tiğini, ispat yükünün yer değiştirmesi kavramı, sadece uygulanacak

olan cezanın derecesini tayinde önemli olup, asla suçluluk ve masumi-

yeti ispat için kullanılamayacağını belirtmiştir

41

.

Örneğin, bir spor-

cunun kan değerlerinde değiş

imler bir yasaklı madde alınması veya

yöntemin kullanılmasına bağlı olduğu kanıtlanamıyorsa sporcunun

kusursuz sorumluluğundan bahsedilemez ve sporcuya, yasaklı mad-

de veya yöntem kullanmadığını ispat et denemez. Yani, suçun ispatı

için ihtimalden daha öteye gidilmelidir. Nitekim Medeni Hukukta,

adalete aykırı davranış ile ortaya çıkan sonuç arasındaki sebep - sonuç

ilişkisinin genel karinesi yoktur. Ancak kan değerlerindeki anormal

değişiklikler, yargılama kurumunu ikna edecek düzeyde anti-doping

kural ihlali olduğu yönünde şüphe oluşturur ise ispat yükümlülüğü

yer değiştirecektir. Bu durumda sporcunun daha düşük seviyede ge-

tirmiş olduğu delil, dopingle

mücadele kurumunun getirmiş olduğu

delile nazaran daha üstün tutulacaktır.

Bu hususa ilişkin temel ilke-

leri ortaya koyan CAS kararının ilgili kısmı şu şekildedir:

“Mevcut vakadaki durum diğer bazı davalardan farklıdır. Konu, Davacının

yasaklı maddeyi kasten kullanma niyeti ya da ihmali değildir, Davacının söz

konusu maddeyi kullanıp kullanmadığıdır. Kusursuz sorumluluk prensibi, spor

federasyonlarını doping suçunun varlığ

ını ispat etmekten muaf tutmaz.

Sporda doping karşıtı kurallar, spor yarışmaları ve antrenmanlarında uygula-

nan bazı yöntemler ile mücadele etmektir. Gramatik olarak “doping” bir sporcu-

nun ya da ilgili kişinin belirli bir davranışıdır. IOC Sağlık Yasasına göre de (1)

yasaklı madde kullanımı ve (2) muhtelif yasaklı yöntemlerin kullanılmasıdır.

Ancak sporcunun “davranışı” olarak adlandırılamayacak fiili bulguları doping

suçu olarak listelemek spor yönetim birimleri arasında alışılmış hale gelmiştir.

ITU doping kurallarında tanımlar bölümünde “dopingin tanımı” “sporcunun

sıvısında ya da dokusunda yasaklı maddenin bulunması” olarak geçer. Bu ta-

nım, federasyonların bakış açısından ve dopingle

mücadele açısından kabul

edilebilir olsa da, bu uygulamaların ve sonuçlarının genel hukuk

prensipleri ve suçlanan sporcunun savunma hakkı ve yasal hakları

41

CAS, 98/208 (Erkiner s. 56).