

TBB Dergisi 2015 (117)
Alparslan ŞİMŞEK
371
CAS kararında da vurgulandığı gibi, federasyon hakları ve spor-
cu hakları karşılaştırıldığında, kusursuz sorumluluk halini sporcu
lehine yorumlamalı ve disiplin suçunun sübjektif unsuru açısından
sporcu savunmasız bırakılmamalıdır. Sporcunun kusurunun olmadı-
ğını ispatlama hakkının elinden alınmaması gerekir. Sporcuya, yasak-
lanmış olan bir maddenin veya metabolitlerinin veya belirteçlerinin
WADC’nin 2.1 maddesinin ihlali olarak alınan numunelerde ortaya
çıkması durumunda men cezasının uygulanmaması için bu maddele-
rin kendi vücuduna nasıl girdiğini açıklama fırsatı verilmelidir.
IV. İspat Külfeti
WADC’nin 3. maddesi gereği, anti-doping kural ihlalinin oluştu-
ğunu ispat edecek olan dopingle mücadele organizasyonudur yani,
herhangi bir doping uyuşmazlığında suçluluğu ispat edecek olan spor
organizasyonunu yapan kişidir
24
. Olasılıktan büyük ve makul şüphe-
nin ötesinden az ve iddianın ciddiyeti de dikkate alınarak yargılama
kurumunu tam olarak ikna edecek düzeyde bir ispat standardı ile an-
ti-doping kural ihlalinin oluştuğu ispatlanmalıdır
25
.
24
Vieweg, s. 41.
25
Olasılık dengesi (balance of probabilities), iddiaların var olma olasılığının olma-
ma olasılığından daha büyük olması üzerine kurulmuş bir ispat kıstasıdır. İddia
eden taraf, iddia edilen ihlalin meydana gelmesi durumunun olmamasından daha
çok olasılık taşıdığını ispat ederse ispat yükünü yerine getirmiş olacaktır. Yani,
bir vakıanın ispat edilmiş olabilmesi için bu vakıanın gerçek olmasının gerçek ol-
mamasına oranla daha fazla bir olasılık içinde görülmesidir. Hâkimin kesin bir
kanaate varmasına gerek yoktur. Bu husus medeni yargılama hukukunda geçer-
lidir. Ceza yargılamasında ise her türlü makul şüpheden arınmış, kesine yakın
bir ispat standardı aranmaktadır. Doping yargılamasında ise olasılık düzeyinden
yüksek, makul şüphenin ötesindeki ispat standardının altında bir ispat standardı
aranmaktadır. Dopingin Medeni Hukuk ilişkisi olduğu ileri sürülerek ispat stan-
dardında olasılık dengesi ele alınamaz. Nitekim gerek federasyonlar gerekse IOC
düzenlemelerinde aranan ispat düzeyi olasılık dengesinden yüksektir. CAS bu
hususu şöyle belirtmiştir: “Cezalandırıcı kurumun, bulunan yasak maddelerin
dışardan uygulanmış olduğu varsayımı ile suçlamada bulunamayacağı ve bu du-
rumu ispatlayacak ilave deliller sunulması gerektiği veya en azından diğer ihti-
malleri bertaraf etmesi zorunludur.”[CAS, 98/222 (Erkiner, s. 56)]; “IOC’nin ispat
yükü yüksek olup ceza hukuku standardından az medeni hukuk standardında
fazla, suçlamanın ciddiyeti göz önünde buldurularak CAS dairesinin kuşkusuz
kanaat getireceği derecede kesin olmalıdır.” [CAS, 2001/A/310 (Erkiner, s. 60)].
CAS, bu davalarda kural olarak masumiyet varsayımı veya yeterli delil olmaması
hali gibi ceza hukuku kavramlarına itibar etmemektedir; zira uygulanan hukuk
tamamen medeni hukuktur [CAS, 2001/A/337, (Erkiner s. 67,68,69)]. CAS’ın be-
nimsediği yargılama ilkesine göre, ispat standardı, yargılama kurumunu tam ikna