

Neoliberalizmde Devlet ve Kamusal Alan Üzerine Bir Bakış
96
Anayasalar bakımından gözden kaçırılmaması gereken bir husus
vardır. “Bu anayasalar teleolojik dayanakların aşılarak rasyonel bir
hukuk anlayışının gelişmesine ve böylece evrensel değerlerin oluşu-
muna yol açmıştır; ancak işlevleri bununla sınırlı değildir. Anayasa-
lar, siyasi-hukuki düzeni sağlamak yanında toplumu biçimlendirme
ve dönüştürme yetisine de sahiptir.
18
Dolayısıyla anayasalar, bireyle-
rin temel hak ve özgürlüklerini bir taraftan korurken bir taraftan da
devlet iktidarını kullananlara, toplumu hukuk yoluyla kontrol etme
imkanı sağlamakta ve onlara yasa yapma gücü vermektedir. İktida-
rı denetlemesi gerekenlerin (yurttaşların da) bunu, gözden kaçırması
ise, siyasi iktidarı yetkileriyle baş başa bırakacağından, kamusal alan
üzerinde yok edici etki yaratabilir. Devlet, yurttaşların müzakere sü-
recine gireceği kamusal alanı, eğer denetimsiz bırakılırsa, yine “yasal
görünerek” törpüleme kudretine, elindeki yetkiler sebebiyle, sahiptir.
Kamusal alanın farklılaşması ve kazanımlardan geriye doğru gidilme-
sinde devlete verilen yetkilerin denetimsiz bırakılması ve bu anlamda
devlete verilen görevin yanında yurttaşlara da kamusal bir görev ve-
rildiğinin unutulmasının da payı vardır. Liberal kamusal alanı yara-
tan anayasalar eğer bir sözleşme olarak okunacak olursa görülecektir
ki, devlete olduğu gibi yurttaşa da görev verilmiştir, aksi yönetimin
tapu devri anlamına gelirdi.
Yurttaşın görevini unutması ise belli koşullar altında gerçekle-
şebilir. Bu koşulların yaratılmasında hukuk, devletlerin başlıca aracı
olmuş ve yaratılacak sistemi bir anlamda önceden haber vermiştir.
Görülecektir ki liberal devletin öncelikle devleti ve toplumu kapsayan
bütünsel bir hukuk düzenini teminat altına almak istemesi, toplum-
sal koşulların tanzimine yönelmesiyle paralellik gösterir. Bu anlamda
sosyal devlet, liberal devletin hukuk geleneğinin mecburi bir uzantısı
olarak karşımıza çıkmıştır.
19
Bu, rekabetçi kapitalizmin devlet müda-
halesine kapalı ilk safhasından sosyal hukuk devletine yönelen sosyal
ve ekonomik hakların geliştiği ikinci safhasına yani düzenlenmiş ka-
pitalizme geçişi ifade eder.
20
car, İletişim Yay., 10. Baskı, İstanbul, 2012, sf.58.
18
Mehmet Semih Gemalmaz, Devlet, Birey, Özgürlük, Legal Yay., Mart 2010, İstan-
bul, sf.195.
19
Habermas, Kamusallığın Yapısal Dönüşümü, sf.363.
20
Mehmet Tevfik Özcan, Hukuk Sosyolojisine Giriş, Kavim Yay., 3. Baskı, İstanbul,
2007, sf.151.