

TBB Dergisi 2015 (117)
Cansu KOÇ
101
toplumun kendisini devam ettirmek için belli amaçlara yönelmesi ve
sistemin bu biçimde devamını sağlamasıdır. Sosyal entegrasyon ise
iletişim ile sağlanabilmektedir ve kişilerin birbirleri üzerindeki etki-
leşimi ile açıklanmaktadır. Sistem ve yaşam dünyası ayrımı yapılarak
yola çıkıldığında, sistemin ekonomik kriz ve rasyonalite krizi yaşadı-
ğı; yaşam dünyasında ise meşruluk ve motivasyon krizi olduğu gö-
rülecektir. Yaşanan tıkanıklığın ekonomik, siyasal ve sosyo-kültürel
sistemler içinde görünümleri ise ayrıca mevcut olacaktır. Meşruiyet
krizinin öncellikli yansıması, ekonomide olmaktadır. Kar oranlarının
düşme eğilimi, sermaye sahiplerince emekten kısılarak dengelenmeye
çalışıldığından bu sorun, toplumsal boyutta karşılık bulmaktadır.
34
Küreselleşme ile pazarların içinde kendisini konumlandıran dev-
let, dünya ekonomisine bağlı olarak sıkışıp kaldığı alanda kontrol
kabiliyeti ve gücünü yitirmekte, karar vermede meşruiyet eksikliği
yaşamakta ve yine meşruiyeti sağlamada gerekli idari işlemleri yapa-
mamaktadır.
35
Kapital sistemin iktisadi bağımlılık süreci en gelişmiş ülkeleri bile
etkilemektedir. Habermas’a göre ise “
milli devletlerin müdahale alanından
sıyrılabilmiş olan
pazarlara karşı, siyasetin yeniden müdahale edebilecek güce ka-
vuşturulması bu problemden çıkış yolu olabilir.”
36
Başka bir taraftan da organize kapitalizmin kamusal üretimi göz
ardı ederek tüketici kitle haline gelmiş toplulukları desteklemesi, ço-
ğulculuğu önemsememesi ve kamusal alanı apolitikleştirmesi kamu-
sal alanın içinin boşaltılmasına neden olmuştur. Bu da kitlelerin siya-
setten uzaklaşmasına ve kamusal alanın daralmasına sebebiyet verir.
37
Meşruiyet krizleri önemli dönemeçlerdir. Çünkü devletlerin varlı-
ğı meşruiyetlerine bağlıdır ve onlar kendilerini görevleriyle meşrulaş-
tırmaktadır. Bugün meşruiyetin sağlanması için ortak toplumsal rıza
aranmaktadır. Dolayısıyla öncelikle toplumsallık kavramının anlaşıl-
ması ve kabul edilmesi, sonra da toplumsal rızanın oluşum sürecinin
34
Yükselbaba, a.g.e., sf.160-162.
35
Jürgen Habermas, Küreselleşme ve Milli Devletlerin Akıbeti, Çev. Medeni Beyaz-
taş, Bakış Yay., İstanbul, 2002, sf.26.
36
Habermas, Küreselleşme ve Milli Devletlerin Akıbeti, sf.58-59.
37
Yükselbaba, a.g.e., sf.160-161.