Background Image
Previous Page  168 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 168 / 421 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (118)

Tülay PARLAK

167

1. “YALAN HABER” KAVRAMI ve SINIRLARI:

İleride inceleyeceğimiz yalan habere ilişkin yapılan yasal düzen-

lemelerde, “yalan haber”in tanımı yapılmamıştır. Kurgulanmış haber,

çarpıtılmış haber, manipüle haber gibi kavramlarla da ifade edilen

“yalan haber”i Çetin Özek, şu şekilde tanımlar: “Olmayanı olmuş veya

olacak gibi göstermek veya olanı başka türlü kamuya aksettirmektir”.

6

Bize göre de şu şekilde bir tanım yapılabilir:

Haberin, hiç olmamış

bir şeyin olmuş veya olacak gibi veya olmuş bir şeyin hiç olmamış veya “gö-

rünen gerçekliğe” aykırı olarak bir şekilde olmuş gibi topluma yansıtılması-

dır.

Başka bir ifade ile gazeteci, haberi yazarken kullanacağı teknikte,

ûslûpta; haberi mübalağa etmemeli veya olduğundan farklı bir şekilde

çarpıtmamalı ve haber kaynağından aldığı verilere sadık kalmalıdır.

Gerçeklik, olayın sadece anlatılması anlamına gelmeyip gazeteci-

nin kişisel görüşlerini açıklaması ve yorum yapmasını da kapsadığı

7

için, anılan hususlar, yorum ve eleştiriler için de geçerli olacaktır.

İhmali bir hareketle de

yalan haber niteliği taşıyan bir haber ortaya

çıkabilir. Özellikle savaş haberlerinde, güvenlik amacıyla bazı haberle-

rin vatandaşların bilgisine servis edilmemesi söz konusu olmaktadır.

Bu gibi durumlarda da vatandaşın haber alma hakkı tam ve eksiksiz

bir şekilde yerine getirilmiş olmamaktadır. Ancak inceleme konumu-

za bu durum dahil edilmemiştir. Bu nedenle “yalan haber” kavramını,

yukarıdaki ilk tanımda bahsettiğimiz şekilde icrai bir eylem ile yapıl-

mış olan yanlış haber aktarım teknikleri için kullanmakta olacağız.

2. YALAN HABERİN SEBEPLERİ

Yalan haberin sebeplerini tespit etmek; gazeteciler tarafından ya-

lan haber yapılmasının önüne geçilmesi, en azından azaltılması ba-

kımından çözüm üretilmesi aşamasında, hareket noktası olacağından

önemlidir. Yalan haberin ortaya çıkması, bugünkü çağdaş gazetecili-

ğinin başladığı 17. yy.dan daha eskiye dayamaktadır. Bilinen ilk yalan

haber, günümüzden 3300 yıl önceki Luxor Tapınağı’ndaki Kadeş Sava-

şına ilişkin asılsız kahramanlık hikâyeleridir. Kadeş Savaşında yenilen

II. Ramses, halkına yalan söylemeyi tercih etmiş ve Mısır’a döndüğün-

6

Çetin Özek, Türk Basın Hukuku, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1978, s.399

7

Çetin Özek, a.g.e., s. 166