

Zincir İşlemlere Karşı Hangi Aşamada Dava Açılabilir?
236
rına %30, 1.1.1985 tarihinden sonra yapılacak yatım harcamalarına ise %40
oranının uygulanması gerektiğinin belirtildiği, bu işlemin dava konusu edildi-
ği anlaşılmaktadır.
Açıklanan duruma göre, Maliye ve Gümrük Bakanlığı yazısı ile tesis edi-
len işlemin, davacı şirketle yatırımlarında uygulanacak yatırım indirimi ora-
nını kesin olarak belirleyen, yatırım indirimi tutarını hesaplamakla yetkili kişi
veya makamları bağlayıcı, uyulması zorunlu, kesin ve yükümlünün hukukunu
etkiler nitelikte bir işlem olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Diğer yandan; vergi mahkemelerinde açılacak davaları yalnızca tarh,
tahakkuk ve tahsil safhasına ulaşmış işlemler olarak sınırlamak da mümkün
değildir. Vergiye ilişkin davalar sadece bunlardan ibaret bulunmamaktadır.
İdarenin vergilemeden önce ya da sonra tesis ettiği bir takım vergiye ilişkin
kesin ve icrai işlemlerin idari davaya konu edilmelerine engel yoktur. Bu konu-
da kanunlarla Bakanlar Kuruluna ve Bakanlıklara verilen düzenleme yetkileri
kullanılarak tesis edilen, istisna ve muaflıklara ilişkin işlemler de idari davaya
konu edilebilir. Nitekim vergi mahkemeleri ve Danıştay, bu tür düzenleyici iş-
lemlerle, bir kısım sübjektif işlemler, örneğin, Merkez Sağlık Kurulunun olum-
suz sağlık raporları, il ve ilçe idare kurullarının verginin terkinine esas olan
hasar tesbitine ilişkin işlemleri, yatırım indiriminden, gümrük vergisi muaflık
ve taksitlendirilmesinden yararlanmak için alınması öngörülen teşvik belge-
leri, uzlaşma komisyonunun uzlaşma temin edilemediği yolundaki kararları
nedeniyle açılan davaları incelemişler ve incelemektedirler.
Bu bakımdan; Vergi Mahkemesince ortada henüz bu oran nazara alınarak
tarh ve tahakkuk ettirilmiş vergi bulunmadığından bahisle davanın esasdan
incelenmeksizin reddine karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
14
SONUÇ
Yukarıda Danıştay’ın müşterek kararnamelere karşı ancak Cum-
hurbaşkanının onayından sonra dava açılabileceği görüşünün isabetli
olduğu belirtilmişti. Ancak zincir işlemlerin diğer örnekleri konusun-
da Danıştay’ın yukarıda belirtilen kimi kararları hatalar taşımaktadır.
Bu hatalara temas etmeden önce zincir işlemler ve dava edilebilirliği
hakkında kısa bir açıklama yapılması uygun olacaktır.
14
Danıştay Dergisi
, Yıl: 22, Sayı: 84-85, 1992, s. 137-140. (139-140).