

Zincir İşlemlere Karşı Hangi Aşamada Dava Açılabilir?
234
amaca yönelik olarak açıklanmaktadır. Karma işlemler de birden faz-
la iradenin hukuki bir sıra izlenerek birbirilerine eklenmeleri sonucu
oluştukları için basit işlemler gibi tek yanlı işlemler kategorisine dâhil
bulunmaktadır.
10
Bir kimsenin eğitim ataşeliği görevine atanmasının müşterek ka-
rarname ile olacağı 23.4.1981 tarih ve 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağ-
lı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunda da
11
açık bir şekilde
gösterilmiştir. Bu kanunun 4. maddesinde; bakanlıkların yurt dışı
daimi görevlerine atamaların müşterek kararla yapılacağı, diğer ba-
kanlıklara ait müşterek kararlarda ilgili bakanla birlikte Dışişleri Ba-
kanının da imzasının bulunacağı ifade edilmektedir. Bu esasa göre
eğitim ataşesi; Milli Eğitim Bakanı, Dışişleri Bakanı, Başbakan ve
Cumhurbaşkanının imzasıyla atanacaktır. Eğitim ataşesinin atanma-
sı işlemi ancak Cumhurbaşkanının imzasıyla tamamlanarak icrai bir
nitelik taşıyacak, bundan önceki aşamalarda icrai bir nitelik taşıma-
yacaktır. Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanının veya Başbakanının bir
kişiyi eğitim ataşesi olarak teklif etmesi dolayısıyla o kişinin kararna-
mesini imzalaması işlemine karşı hiç bir şekilde dava açılamayacak,
ancak Cumhurbaşkanının imzası üzerine dava açılabilecektir. Çünkü
ancak Cumhurbaşkanının imzasıyla müşterek kararname tamamla-
nacak, dolayısıyla kesin bir nitelik taşıyacak daha önceki işlemler ise
teklif etme işlemi niteliği taşıyacaktır. Bir kişinin eğitim ataşesi olarak
atanması işleminde diyelim ki, Milli Eğitim Bakanının teklifinde bir
hukuki sakatlık varsa Cumhurbaşkanının imzasından sonra atama iş-
lemine karşı açılacak davada söz konusu sakatlığın ileri sürülebilmesi
olanaklı olacaktır.
Müşterek kararla yapılan atamalarda ancak Cumhurbaşkanının
onay işleminden sonra dava açılabileceği esası 2577 sayılı İdari Yargıla-
ma Usulü Kanununun gereklerine de uygun bulunmaktadır. Gerçek-
ten de 6.1.1982 tarih ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
“Dilekçeler Üzerine İlk İnceleme” başlıklı 14. maddesinin 3. fıkrasının
(d) bendinde, mahkemelere verilen dilekçelerin, idari davaya konu ola-
cak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden
10
Günday, M. İdare Hukuku, 7. Bası, İmaj Yayıncılık, Ankara 2003, s. 119.
11
25.4.1981 tarih ve 17321 sayılı Resmi Gazeteye bkz.