Background Image
Previous Page  310 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 310 / 421 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (118)

Cem BALOĞLU

309

talep edebilir. Bunun üzerine kurulun acilen toplanarak, işverenin ise

derhâl kararını vermesi ve durumu tutanakla tespit etmesi gerekmek-

tedir. Bu kararın da, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bil-

dirilmesi şarttır.

İş sağlığı ve güvenliği kurulu veya işverenin çalışanın talebi yö-

nünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya ka-

dar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dö-

nemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer

hakları saklıdır.

Ancak, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulları Hakkında Yönetmelikte

düzenlendiği üzere, iş sağlığı ve güvenliği kurulu üyelerinin nerdeyse

tamamı işveren tarafından belirlenmekte ve kurul başkanlığını da iş-

veren veya işveren vekili yapmaktadır. Bu şekilde oluşturulan Kurul,

üye tam sayısının salt çoğunluğu karar almaktadır. Oyların eşitliği

halinde ise başkanın, yani işveren ve işveren vekilinin oyu kararı be-

lirlemektedir. Böyle bir yapıda çalışan lehine karar çıkıp çıkmayacağı

konusunda tereddütler oluşmakla birlikte, kurulun almış olduğu ka-

rarlardan ötürü hukuki, mali ve cezai yönden sorumluluğu bulundu-

ğu da bilinmelidir.

Diğer taraftan, çalışmaktan kaçınma hakkı sadece iş sağlığı ve

güvenliği kurulu ya da işveren kararına bağlı olarak kullanılabilecek

bir hak değildir. 4857 sayılı Kanun döneminde var olan çalışmaktan

kaçınma hakkı, çalışana, ciddi ve yakın bir tehlikenin varlığını kendi

sübjektif değerlendirmesine göre takdir hakkı tanımazken

30

, 6331 sa-

yılı Kanun bu konuda çalışana da takdir hakkı tanımıştır. Buna göre

çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda

işveren ya da iş sağlığı ve güvenliği kurulu kararı olmaksızın işyerini

veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gitme hak-

kına sahiptir.

Bununla birlikte, çalışanın tek başına ciddi ve yakın tehlikenin

önlenemez olduğu yönünde tespitte bulunması her zaman kolay ol-

mayabilir. İş sağlığı ve güvenliği kurulu ya da işverenin, çalışanın ta-

30

Mollamahmutoğlu, a.g.k., s.974.