Background Image
Previous Page  315 / 421 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 315 / 421 Next Page
Page Background

İş Hukukunun Emredici Yapısı Işığında Rekabet Yasağı Sözleşmesi

314

This aim of this study is to examine covenants not to compe-

te, which are made between by employee and employer, and which

aims at balancing between conflicted interests of the parties. From

this aspect, a threefold examination is conducted in the article. First,

covenants not to compete in labor law and conflicted interests as-

sociated thereby are dealt with. Following this, the validity requi-

rements of covenants not to compete are discussed. Last but not

least, legal boundaries of covenants not to compete vis-a-vis the

mandatory provisions of law and intervention of judge to excessive

non-compete clauses in connection of the foregoing are examined.

Keywords:

Employee Agreement, Competition, Covenant not

to Compete, Non-competition Agreement, Intervention of Judge to

Covenant not to Compete, Duty of Loyalty, Duty of Secrecy; Manda-

tory Provision of Law, Mandatory Structure of Labor Law.

GİRİŞ

İş hukukunun bağımsız bir hukuk disiplini olarak ortaya çıkma-

sına ve evirilmesine yön veren başat gerekçe, borçlar hukukunun te-

mel ilkeleri arasında yer alan “sözleşme özgürlüğünün” sıkı bir şekilde

uygulanmasının iş sözleşmesinin doğasıyla bağdaşmayacağına ilişkin

genel kabuldür. İş ilişkisinde zayıf olan işçinin korunması gerektiği

yönündeki sosyal yanı ağır basan kaygı, bu bağlamda iş hukukunun

doğuşunun ve gelişmesinin temel nedeni olarak kabul edilmektedir.

1

Bu anlamda, iş sözleşmesinin içeriğinin belirlenmesinde ve çalışma

koşullarının saptanmasında irade özerkliğine mutlak bağlı kalmanın

yol açtığı

de facto

eşitsizliği gidermeyi hedefleyen iş hukukunun be-

nimsediği belli başlı yöntem, sözleşme özgürlüğünün emredici hukuk

kurallarıyla daraltılmasıdır.

2

Doktrinde bu yaklaşımın temel gerekçe-

1

Sarper Süzek, “İş Hukukunda Yorum”, İnan Kıraç’a Armağan, Galatasaray Üni-

versitesi Yayınları, İstanbul 1995, s. 231; Kübra Doğan Yenisey, İş Hukukunun

Emredici Yapısı, Beta, İstanbul 2014, s.12. Belirtelim ki; “işçinin zayıf olduğu”

önermesinin kabulü Sanayi Devriminin tarihsel gelişim süreci ile doğrudan ilinti-

lidir. Burada genel kabule konu olan husus, yani işçinin sözleşmenin zayıf tarafı

olduğu nitelendirilmesi, iş sözleşmesine ilişkin kabul edilen bir varsayımdır. Yok-

sa burada münferit iş sözleşmesi bağlamında işçinin zayıf ve korunmaya ihtiyacı

olup olmadığına ilişkin bir araştırma yapılmayacaktır. Buna göre, işçinin ekono-

mik, eğitim ve sair konularda görece işveren ile eşit ya da daha güçlü olması bu

varsayımı değiştirmeyecektir.

2

Doğan Yenisey, “Emrediciliğin tarihçesini bir anlamda iş hukukunun tarihçesi”

olarak nitelendirmektedir. Bu konuda ayrıntılı açıklamalar için bkz. Doğan

Yenisey, İş Hukukunun Emredici Yapısı, s. 1 vd.