

TBB Dergisi 2015 (118)
Atilla PINAR
389
redeyse birebir aynı hususlar dile getirilmektedir.
Alçakgönüllülük ve kibir arasındaki giderilemez tenakuz /ezeli-
ebedi husumet ve buna dair enfes ihtar yine yerel kaynağımızdan,
Yunus Emre’mizdendir.
“Miskin
28
ol bre miskin,
Gide senden kibr ü kin,
Rüzgâr gelip geçer,
Pes kime ne kalasıdır.”
Yunus EMRE.
Esasında tevazu bahsinin konusu olsa da sağlam bağı ve önemi
nedeniyle Yunus Emre’nin işbu enfes beytinin buraya derci münasip
görülmüştür.
Yine eskimeyenlerimizden biri de der ki;
“Âhir
29
yine hâk
30
olur bu tenler,
Bilmem neye kibr eder edenler.”
Şeyhülislam Vasîf
31
Biz de deriz ki;
“Ey hâkim! hakîm, fehîm, müstakîm, emîn, mekîn ve metîn olmak
gereken sen! Eğer kim,
Caka satmaktaysan, kasım kasım kasılmaktaysan,
Hava atmaktaysan, tepeden bakmaktaysan,
Tümünü de yapmaktaysan,
Oturduğun şol pak kürsüden /masadan,
Kim, tastamam hikmet /hükmetmek /hizmet makamındasın,
28
Miskin; alçak gönüllü, kibirlenmeyen, benlikten (Ego’dan) geçmiş kişi. Yunus
Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, V. Basım, sayfa
289, 502.
29
Âhir; Eninde-sonunda, nihayet.
30
Hâk; toprak.
31
İskender Pala, Aşk ve Hikmete dair Hoş Sadâ, Kapı yayınları, sayfa 111.