

Yargıda Yetkinlik / Kemâlât Kriterleri
392
rekirse cinayetten yargılandığı bir davada sanığın; maktulün aile-
sine karşı hiçbir olumlu /pozitif davranışı (tazminat, belki samimi
bir özür dileme veya bunu somuta indirgeyen hiçbir eylemi) ol-
maksızın salt duruşma salonunda düzgün traşlı ve takım elbiseli
arz-ı endamı ve sadece kürsüyü yanıltmaya yönelik suni nedamet
cümleleri kurması sonucunda, hâkimin sanığın şahsi ve sosyal
durumu ile duruşmadaki iyi halini gerekçe göstererek asgari had-
den hüküm kurması ve pişmanlığını dikkate alarak cezada indi-
rim yapması ne kadar adildir!?
Tabii ki sanık tüm bu davranışları gösterebilir ancak hakikaten
/samimi bir şekilde pişman olmuş veya (cinayetiyle yıktığı, tah-
rip ettiği, en yakınını, eşini, evladını, ana /babasını, belki hayata
bağlayan her şeyini, en sevdiğini kaybedene karşı zerrece pişman
olmayan, ancak nedense sadece kürsüye karşı pişman olduğunu
beyan eden ve bu maskeli haliyle de) gerçekte hiçbir nedamet duy-
gusu taşımadan duruşma salonunda rol yapan sanığı birbirinden
nasıl ayıracağız? İşte bu noktada hâkimi bazı materyallerle (argü-
manlarla) donatmak lazımdır ki verdiği karar dava ile tam çakış-
sın ve mağduru da tatmin etsin ve kamuoyunda hükmün etkisi ve
içeriği tartışılmasın. Ta ki müşteki /mağdur adalete ve devletine
küsmeden adliyeden ayrılmasın.
- Yine hâkim meslektaşımız belki işini, yani görevini yaptığını dü-
şünerek bazı davranışlar sergilediği halde insanlarla ve kurum-
larla ilişkilerinde agresif, kırıcı veya incitici olabilmektedir. Bu
konuda muhatabı kendi personeli, davanın tarafları, meslektaşı
olabildiği gibi bir başka kurumun mensubu veya temsilcisi veya
bizzat vatandaşın kendisi olabilmektedir.
- Ayrıca meslektaşımız personel idaresinde bazen tamamen yeter-
siz kalabildiği gibi bazen de totaliter veya dayatmacı olabilmek-
tedir. Örneğin 22-24 yaşında hâkim olarak taşrada göreve başla-
yan meslektaşımız karşısında 55 yaşında deyim yerinde ise ve
negatif anlamda “İşinin ehli” bir personel ile muhatap olmakta
ancak kalem idaresi konusunda tam bir yetersizlik hissetmekte,
daha ilk günden itibaren tüm otoritesini yazı işleri müdürüne bel-
ki de kâtibine terk edebilmektedir. Çünkü önceden yaşı ve cinsi-
yeti ne olursa olsun personel idaresi konusunda bilgi yüklemesi