

TBB Dergisi 2015 (119)
Dilek KARADEMİR
245
aliyetinden zarar gören taraf, davacı olmaktadır. Davacı, hâkimin hu-
kuki sorumluluğuna dair davasını bir vekil ile yürütmek isterse; vekil,
bu konuda açıkça yetkilendirilmelidir.
HUMK’nda hâkime karşı hukuki sorumluluk davası açacak olan
vekilin özel yetkili olması düzenlenmemişti. Ancak 4.2.1959 gün ve
14/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile
“… bir temsilci tarafından, ha-
kimlerin mesuliyetine ait özel hükümlere dayanılarak tazminat davası açıla-
bilmesi için temsilciye açıkça selahiyet verilmiş ve bu selahiyetin temsil bel-
gesine yazılmış olması kanuni şartlardandır.”
denilmiş ve tazminat davası
için özel vekaletname şartı getirilmiştir.
8
Bu husus HMK’nda hükme
bağlanmıştır. Zarar gören kişi tazminat davasını vekil aracılığı ile aç-
mak isterse, HMK m.74/1 gereğince vekile, hâkimin fiilleri sebebi ile
Devlet aleyhine tazminat davası açması için açıkça yetki veren bir özel
vekâletname vermelidir.
HUMK döneminde, Yargıtay, dava açıldığı sırada hâkime kar-
şı sorumluluk davası açmak için vekâletnamesinde özel yetkisi yok-
sa vekilin bu işlemine müvekkil sonradan özel vekâletname vererek
icazet verse dahi, davanın usulden reddine karar vermiştir.
9
Hâlbuki
Yargıtay’ın sonradan özel yetki belgesi ile icazet verilen bu dava-
yı kabul etmesi gerekirdi. Çünkü HUMK m.60’da 818 sayılı Borçlar
Kanunu’na (eski BK) atıf yapılmakta idi ve eski BK m.38 sonradan ve-
rilen icazetle işlemin geçerli olacağını düzenlerdi. HMK döneminde
ise kanımca, özel vekâletname olmaksızın HMK m.46’ya dayanılarak
tazminat davası açılmış ve daha sonra icazet ile özel vekâletname şar-
tı yerine getirilmişse dava reddedilmemelidir.
10
Çünkü HMK m.72’de
davanın vekil aracılığıyla açılması ve takip edilmesinde, kanunlarda-
ki özel hükümler saklı kalmak üzere, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun
(yeni BK) temsile ilişkin hükümleri uygulanacağı hüküm altına alın-
mıştır. Yeni BK m.46’da ise “Bir kimse yetkisi olmadığı hâlde temsilci
olarak bir hukuki işlem yaparsa, bu işlem ancak onadığı takdirde tem-
sil olunanı bağlar.” hükmü yer almaktadır. HMK m.74’de düzenlenen
özel vekâletname verilmesi gereken hallerde yeni BK m.46 hükmünü
uygulamaya bir engel bulunmamaktadır.
8
Bkz. örnek karar 12. HD, 5.5.1992, 5571/6043 (Baki Kuru, age., s.5852).
9
HGK, 6.2.1981, 4/1-54 (Baki Kuru, s.5853); Baki Kuru aksi görüştedir, bkz. age.,
s.5852.
10
Aynı görüşte bkz. Baki Kuru, s. 5853; Ejder Yılmaz, age., s.500.