Background Image
Previous Page  224 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 224 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (120)

Doğukan NİŞANCI

223

rıda da ifade ettiğimiz gibi çocuğun evlilik ile ergin kılınması asla ve

asla onun çocuk olduğu gerçeğini ortadan kaldırmayacaktır ve cinsel

davranışlar karşısında bir yetişkin kadar farkındalık sahibi olduğu an-

lamına gelmeyecektir.

d. Fail ve Mağdurun Çocuk Olması

Çocuklar arasında gerçekleşen cinsel davranışların suça vücut ve-

rip vermediği; ortada bir suç varsa bu suçun failinin ve mağdurunun

kim olduğu doktrinde önemli tartışmalara neden olmuştur. Örneğin;

on beş yaşından küçük iki çocuğun rıza ile cinsel ilişkiye girmeleri ya

da cinsel amaçlarla birbirlerine dokunmaları halinde ya da on beş on

sekiz yaş aralığında bulunan bir çocuk ile on beş yaşından küçük bir

çocuğun cinsel ilişkide bulunması halinde durumun ne olacağı değer-

lendirilmesi gereken bir husustur. Yine üzerinde durulması gereken

bir başka husus da çocuklar arasında gerçekleşen rızaya dayalı cinsel

davranışların bir suça vücut vermesi halinde suçun failinin kim oldu-

ğu sorunudur.

Konuya ilişkin doktrin tartışmalarına geçmeden önce 6545 sayılı

Kanun’un bu konu özelinde getirdiği yenilikten bahsetmek yerinde

olacaktır. 6545 sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenleme öncesinde,

cinsel istismar suçu bakımından faile ilişkin bir düzenleme bulunma-

makta ve bu eksiklik, yukarıda da belirttiğimiz gibi; on üç yaşındaki

bir erkekle on dört yaşındaki bir kız arasında gerçekleşen cinsel içerikli

temasların, ceza hukuku açısından nasıl bir değere sahip olduğu ko-

nusunda belirsizliğe yol açmaktaydı. Ancak 6545 sayılı Kanun ile bir-

likte kanun koyucu;

çocukların cinsel istismarı suçunun sarkıntılık

düzeyinde kalması ve suçun failinin çocuk olması halinde

, soruş-

turma ve kovuşturmayı; mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine

bağlı kılmıştır. Bir başka deyişle; kanun koyucu, getirdiği bu yenilik

ile çocuklar arasında gerçekleşen ve sarkıntılık düzeyinde kalan fiilleri

cezalandırmayı tercih ettiğini açıkça ortaya koymuştur. Ne var ki; bu

değişiklik, çocukların cinsel istismarı suçunun sarkıntılık düzeyinde

kalması halinden başka bir duruma çözüm getirmediği gibi bu düzen-

lemeyle çocuklar arasında gerçekleşen ve sarkıntılık düzeyinde kalan

davranışlar sonucunda fail çocuk; ağır cezai yaptırımlara maruz kalma

tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Üstelik kanun değişikliğinden önce

de olduğu gibi bu değişiklikle birlikte 14 yaşındaki iki çocuk arasında