

Komisyon ve Genel Kurul Tutanaklarına Yansıyan Meclis İradesi Işığında ...
374
kelerin göz önüne alınarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekir.
119
İş
Hukuku kurallarının yorumunda uygulanacak yöntemler Yargıtay’ın
1958 tarihli içtihadı birleştirme kararı ile de ortaya konulmuştur.
120
Bu
kararda da İş Hukuku’na ait hükümlerin tefsirinde tereddüt halinde
işçinin lehine olan hal şeklinin kabul edilmesinin İş Hukuku’nun ana
kaidelerinden olduğu neticesine varılmıştır.
121
Olaya uygulanacak hü-
kümlerin tereddüdü halinde, birine üstünlük verilemediği durumlar-
da yine işçi lehine yorum yöntemine başvurulmalıdır.
122
Dolayısıyla
4857 sayılı İş Kanunu’nun TBMM’ye sevk edilen Tasarısı’nın 22. mad-
desinde düzenlenen ikinci fıkranın yasalaşma safhasında çıkarılmış
olması ve belirtilen hükmün 4857 sayılı Kanun’daki mevcut haliyle
yasalaşması, ister tarihi yorumla ister işçi lehine yorumla değerlen-
dirilsin, kanun koyucunun sözleşme kayıtlarını yasaklama amacında
olduğunu ifade eder. Gerçekten 1475 sayılı İş Kanunu’nda geçerli sayı-
lan değişiklik kayıtlarına ilişkin hükmün yeni kanunun ilk hazırlanış
aşamasında korunurken, daha sonrasında ortadan kaldırılması kanun
koyucunun bilinçli bir tercihte bulunduğunu göstermektedir. Diğer
taraftan İş Kanunu’nun 22. maddesinin 1475 sayılı Kanun döneminin
tecrübelerinden hareketle ve eski dönemde yaşanan işçi aleyhine uy-
gulamaların giderilmesi amacıyla düzenlendiği de gözden uzak tu-
tulmamalı, Genel Kurul görüşmelerinde belirtildiği gibi işçi aleyhine
uygulamaların yeniden gündeme getirilmesinin yolu açılmamalıdır.
Zira 4857 sayılı Kanun, “çalışma şartlarında esaslı değişiklik” kavra-
mının ruhunda ve özünde -işçi lehine- değişiklik yapmıştır. Bu açıdan
1475 sayılı Kanun’dan daha ilerici bir kimliğe sahiptir. 4857’nin getir-
diği yenilik ve değişikliklere rağmen 1475 sayılı Kanun’un uygulama-
sında diretmek her şeyden önce bir geriye gidişin ifadesidir. Oysa: “İş
Hukuku, işçi hakları bağlamında sürekli ileriye yönelik gelişimci bir
karaktere sahiptir; iş ilişkilerini düzenleyen her yeni hukuk kuralı,
kural olarak eskisine göre işçilere daha fazla hak sağlayan bir niteliğe
sahiptir ya da sahip olmalıdır.”
123
119
Narmanlıoğlu, İş Hukuku, s.16
120
27.05.1958 tarih E. 1957/15 E, K.1958/5; Kar, s.75;
121
Kar, s.75
122
Kar, s.81
123
Mollamahmutoğlu, “Toplu İş Sözleşmesi Düzeninde Kazanılmış Hak, Kazanılmış
Avantaj Kavramları”,
Kamu-İş, İş Hukuku ve İktisat Dergisi
, C.5, S.3, Nisan 2000,
s.563