

TBB Dergisi 2015 (121)
E. İrem AKI
411
olmayıp; bunun da ötesinde kanunun amacıyla uygunlukla birlik-
te makullük kabul edilmektedir. Makul bir sınıflandırma kanunun
amacı bakımından benzer konumda olanları içine alan bir sınıflan-
dırmadır.
32
Bununla birlikte eşitlik ilkesiyle ilgili sınıflandırma prob-
leminin makul sınıflandırma kavramıyla tüketilebileceği düşünül-
memelidir.
Makul sınıflandırma kavramının yanında, kuşkulu sınıflandırma-
lar öğretisi de sınıflandırmaların anayasaya uygunluğunun deneti-
minde önemli bir işlev görmektedir. Kuşkulu sınıflandırmalar öğreti-
sine göre öyle bazı durumlar vardır ki bunların sınıflandırmaya konu
olması düşünülemez (forbidden classification) veya kanuni sınıflandır-
maya konu olmaları halinde anayasaya uygunluğuna şüpheyle (sus-
pect classification) bakılır.
33
Kuşkulu sınıflandırmalar öğretisi Ameri-
ka Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi tarafından geliştirilmiştir.
Bu öğretiye göre “
ırk, renk, soy ve etnik köken, yabancılık gibi özelliklerin
meşru kanuni amaçlarla ilgisi, ilişkisi kuşkuludur. Bu gibi özelliklere dayalı
kanuni sınıflandırmalarda haksızlık veya keyfilik olasılığı yüksektir. Başka bir
deyişle, ırk, renk ve benzeri özelliklere dayalı sınıflandırmalar, eşitlik ilkesine
uygunluğu kuşkulu, belirsiz sınıflandırmalardır. O halde bu sınıflandırmalar,
ancak onları haklılaştıran çok önemli ve zorlayıcı nedenlerin varlığı haline
geçerli sayılabilirler.
”
34
Kuşkulu sınıflandırmaların Türkiye’deki yansımaları 1961 ve 1982
Anayasaları’nda görülebilir. 1961 Anayasası’nın 12. maddesinde, 1982
Anayasası’nın ise 10. maddesinde kuşkulu sınıflandırmalara yer veril-
miştir. 1961 Anayasası’nın 12. maddesine göre
“Herkes, dil, ırk, cinsiyet,
siyasî düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ayırımı gözetilmeksizin, kanun
önünde eşittir.”
1982 Anayasası’nın 10. maddesine göre de
“Herkes, dil,
ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri se-
beplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”
1961 Anayasası’ndan
farklı olarak 1982 Anayasası 10. maddedeki ayrım yasaklarına ek ola-
rak
ve benzeri sebeplerle
ifadesine yer vermiş ve ayrım yasaklarının
alanını genişletmiştir. Kuşkulu sınıflandırmalar öğretisine göre, bu
32
Tussman, Tenbroek, “The Equal Protection of Laws”, s.346.
33
Öden, Türk Anayasa Hukukunda Eşitlik İlkesi, s.317.
34
Öden, Türk Anayasa Hukukunda Eşitlik İlkesi, s.317.