

TBB Dergisi 2015 (121)
Deniz AKÇAY
453
1974’te, AİHM’nin mecburi yargı yetkisini ise 1990 yılında tanımıştır.
Türkiye de AİHS’ni 1954 yılında onaylamış olmakla birlikte, AİHK’na
bireysel başvuruda bulunma hakkını 28 Şubat 1987’de, AİHM’nin mec-
buri yargı yetkisini ise 22 Ocak 1990 tarihinde tanımıştır. Öte yandan,
devlet başvuruları açısından AİHK’na başvurma konusunda bir tanı-
ma koşulu bulunmadığından, AİHM yetkisinin tanınmasından önce
de Türkiye aleyhine AİHK nezdinde GKRY üç başvuruda bulunduğu
gibi, Fransa, Norveç, Danimarka, İsveç ve Hollanda dostane çözümle
sonuçlanan bir başvuruda bulunabilmişlerdir.
19
Mahkeme, uygulamada, devletlerin AİHS denetim mekanizma-
sına tabi oldukları tarihleri dikkate almakla birlikte, ulusal hukukta
etkin başvuru yolu bulunmadığı kanaatine vardığı, ya da hukuka ay-
kırılığın bir idari uygulamadan (
administrative practice
) veya bir yasa
hükmünden kaynaklandığı için süreklilik arzettiği durumlarda, za-
man itibarıyla yetkisini daha geniş biçimde yorumlamaktadır. Bu şe-
kilde, AİHS’nin denetim mekanizmasının tanınmasından önce mey-
dana gelen, ancak sonuçları denetim mekanizmasının tanınmasından
sonraki döneme de uzanan maddi olaylarla bağlantılı AİHS’ne aykırı-
lık iddiaları (
continuing
situation
) AİHM’nin yargı yetkisine tabi olabil-
mektedir. Özellikle yaşam hakkı ve işkence yasağı ile ilgili AİHS’nin
2. ve 3. maddeleri kapsamındaki ihlal iddialarının davalı devlet tara-
fından etkin biçimde soruşturulmadığı durumlarda, Mahkeme yet-
kisinin tanınmasından önce meydana gelmiş maddi olayların soruş-
turulması gereğinin maddi olayın doğurabileceği sorumluluktan “
ayrılabilir “ (
detachable obligation
) bir pozitif yükümlülük yarattığı ka-
bul edilmiştir.
20
Ancak AIHM’nin zaman itibarıyla yetkisi konusunda geliştirdiği
değişik yaklaşımlar ve özellikle sürekli ihlal “ teorisi “ gerek başvu-
ranlar, gerek davalı devletler açısından önceden tahmin edilebilir gü-
venli bir çizgiye ulaşmış olduğu söylenemez. AİHM’nin üç yıl arayla
19
GKRY başvuruları için yukarıda 2
no.ludipnotu; Beşlerin başvuruları diye anılan
Fransa, Norveç, Danimarka, İsveç ve Hollanda başvuruları için: France, Norway,
Denmark, Sweden and Netherlands v. Turkey, No. 9940-9944/82, 35 DR s.143 ve
44 DR s.31.
20
Varnava, yukarıda zikredilen karar, par. 136 vd.