Previous Page  135 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 135 / 473 Next Page
Page Background

Bilgi Edinme Hakkının Sınırları ve Devlet Sırrı

134

ifa sırasında işlenirse Devlet Memurları Kanunu’nun 98/b maddesi

uyarınca memuriyet görevine son verilmesi gerekmektedir. Ayrıca

aynı kanunun 125/E-h maddesinde, devlet sırrı niteliği taşımamak-

la beraber idare makamlarınca gizli nitelendirilmesi yapılan bilgi ve

belgelerin açıklanmasını da devlet memurluğundan çıkarma cezasını

gerektiren bir fiil olarak saymıştır.

D. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü

Anayasamızın 95. maddesinde; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin

çalışmalarını, kendi yaptığı İçtüzük hükümlerine göre yürüteceği ifa-

de edilmiştir. TBMM İçtüzüğü’nde, devlet sırrı ile ilgili düzenlemele-

re yer verilmiştir. İçtüzüğün 32. maddesine göre; kapalı oturum ya-

pılması, görüşmelerin sır olarak saklanmasına söz vermek anlamına

gelmektedir. Yine içtüzüğün 70. maddesinde; kapalı oturum sırasın-

daki görüşmeler hakkında, kapalı oturumda bulunanlar ve bulunma

hakkına sahip olanlar tarafından hiçbir açıklama yapılamayacağı ve

bunların devlet sırrı olarak saklanacağı belirtilmiştir. İçtüzüğün 105.

maddesinde; devlet sırları ile ticari sırların meclis araştırmasının kap-

samı dışında olduğu belirtilmiştir. Tüzüğün bu maddesinde belirtilen

devlet sırrı kavramındaki belirsizlik, TBMM Yolsuzlukları Araştırma

Komisyonu’nu işlemez hale getirmektedir.

V. DEVLET SIRRI KANUN TASARISI

Sır alanı olarak mevzuatımız oldukça geniş bir kısma sahiptir. Bu-

nunla birlikte Devlet Sırrı Kanun Tasarısı çalışmaları 1988 yılına ka-

dar dayanmaktadır. Esasında bu yasa, Ticari Sır Yasası ve İdari Usul

Yasası ile birlikte BEHK’nın tamamlayıcı parçalarını oluşturmaktadır.

İlk tasarı çalışmalarından günümüze uzun bir zaman geçmesine rağ-

men, ilk tasarının devlet sırrı tanımı ile bugünkü tasarının devlet sırrı

arasında önemli bir faklılık bulunmamaktadır. Zira her iki tanımla-

ma açısından da “

yasaklanmış alanların

” fazlalığı göze çarpmaktadır.

Bununla birlikte artık bilgiye ulaşma, şeffaflık gibi ilkelerin Avrupa

Birliği’ne uyum çabaları çerçevesinde daha da önemli bir hâl alması

bu kavramların düzenlenmesi ve yaşanan karmaşaya son verilmesi

ihtiyacının karşılanmasını zorunlu hâle getirmiştir.

116

116

Akşener/Çakmakçı, s.31.