

TBB Dergisi 2016 (122)
D. Çiğdem SEVER
175
tarafından gönderilen ve kendisine gelen mektup, faks ve telgraflar;
mektup okuma komisyonu bulunan kurumlarda bu komisyon, olma-
yanlarda kurumun en üst amirince denetlenir.” hükmünün Anayasa-
ya aykırı olmadığına karar vermiştir.
111
İtiraz başvurusunun gerekçe-
sinde sözlü iletişim bakımından bir sınırlama yokken, yazılı iletişime
sınırlama getirilmesinin çelişkili olduğu ve avukatlarla yazışmaya
savunma için olma önkoşulu getirilmesinin hakkın özüne dokundu-
ğu iddia edilmiştir. Başvuruda, bir yargı kararı olmadıkça haberleşme
hakkı ve bu hakkın gizliliğinin esas olduğunu, haberleşmenin gizli-
liğini kısıtlamanın mutlaka yargıç kararıyla olması gerekti
ği
belirtil-
miştir. Anayasa Mahkemesi değerlendirmesinde “...
Devletin hem bu
kurumda bulunanların güvenliklerinin korunması hem de düzen ve disiplini
tesis etme yükümlülüğünün bulunmasının doğal sonucu olarak hükümlülerin
sosyal ilişkilerinin ve dış dünya ile iletişimlerinin sınırlandırılması kaçınıl-
mazdır. Bu bağlamda, itiraz konusu kuralla ceza infaz kurumunda düzenin,
güvenliğin ve disiplinin sağlanması ve suç işlenmesinin önüne geçilmesi açı-
sından hükümlülerin yazılı haberleşmelerinin denetim altına alındığı anlaşıl-
maktadır
” gerekçesiyle hükmün Anayasa’nın 22. maddesine aykırı ol-
madığı sonucuna varmıştır. Anayasaya aykırılık sorunu bakımından
karardaki en önemli konu olan hakim kararı olmamasının anayasaya
aykırılığı konusunda ise mahkeme “...Anayasa’nın 22. maddesinin son
fıkrasında haberleşme hürriyeti ve gizliliğinin istisnai olarak kısıtla-
nabileceği kamu kurum ve kuruluşlarının kanunla belirtileceğinin
öngörülmüş olması” karşısında hükmün Anayasa’ya uygun olduğuna
karar vermiştir.
Oysa Mahkemenin, 22. maddenin son fıkrasında yer alan istisna
niteliğindeki kamu kurum ve kuruluşlarının kapsamı hakkındaki yo-
rumu son derece önemlidir ve daha fazla açıklamaya muhtaçtır. Mad-
denin 2001 yılından önceki halinde gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde kanunla yetkili kılınan merciin emrinden sonra hakim kararı
aranmazken, 2001 Anayasa değişiklikleri sırasında bu kararları da ha-
kim kararının izlemesi şartı getirilmiştir. Bu şekilde değişiklik sırasın-
da değiştirilmeyen üçüncü fıkradaki istisnanın sadece hakim kararı
bakımından mı, yoksa yukarıdaki iki fıkranın tamamını mı içerdiği
belirsiz hale gelmiştir. Maddenin ilk halinde hakim kararı aranmama-
111
AYM, E. 2013/54, K. 2013/161, 26.12.2013, RG: 29.5.2014.