Previous Page  177 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 177 / 473 Next Page
Page Background

Hapishane İdarelerinin Yetkileri ve Hapsedilen Haklarının Sınırı

176

sı bir istisnayken son halinde bu tür bir istisna bulunmadığından ve

kanunda gösterilen merci dendiğinden istisnanın ne olduğu sorunlu

hale gelmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin gerekçede istisnanın kapsamı

sorununa değinmemesi anayasa yargısının özgürlükler bakımından

işlevi adına önemli bir eksikliktir. Son fıkradaki istisnanın maddenin

tamamının istisnası gibi anlaşılması kanunla sınırsız müdahale reji-

mini beraberinde getireceğinden temel hak ve özgürlüklerin sınırlan-

dırma rejimine de aykırı olacaktır. Mahkemenin ret kararı 22. madde

bakımından Anayasaya uygun görünmekle birlikte 22. maddeyle ilgili

yorumunda istisnayı dar yorumlayarak sadece daha sonra hakim ka-

rarı alınması koşuluna yönelik bir istisna olduğunun vurgulanması

son derece önemlidir.

Anayasa Mahkemesi’nin başvurunun 20. maddede yer alan özel

hayatın gizliliği ve 26. maddede yer alan ifade özgürlüğü ile ilgisini

görmeyerek incelememesi ise kararın gerekçesinin diğer sorunların-

dan biridir. Mektupların gönderilmeme kararının öncülü olan mek-

tubun okunması özel hayata ilişkin bir müdahale iken diğer yandan

mektubun engellenmesi ifade özgürlüğüne de bir müdahaledir. Bu

noktada belirtmek gerek ki, özel hayatın gizliliğine ilişkin 20. madde-

de hapsedilenlerin aranması ya da mektuplarının açılmasına ilişkin

müdahalelerin herhangi bir dayanağı bulunmadığı gibi arama için ha-

kim kararı koşuluna da bir istisna getirilmemiştir. Mahkemenin ince-

lemeyi bu yönden yapmaması da önemli bir eksikliktir.

ii. Gereksiz Marş Söylemek ve Slogan Atmak Disiplin Suçu

ile Haberleşme Özgürlüğü

Anayasa Mahkemesi’nin önüne itiraz yoluyla gelen başvurular-

dan biri de Ceza İnfaz Kanunu’nun 42. maddesinin ikinci fıkrasının

(e) bendinde yer alan “Gereksiz olarak marş söylemek veya slogan at-

mak” disiplin suçunun Anayasaya aykırılığına ilişkindir.

112

Bu disiplin

suçunun cezası haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma

veya kısıtlama cezası olarak belirlenmiştir. Bu hükmün Anayasaya ay-

kırılığı iddiasıyla yapılan başvuruda söz konusu hükmün Anayasa’nın

2., 7., 11., 26., 38. ve 90. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

112

AYM, E. 2013/67, K. 2013/164, 26.12.2013, RG: 27.3.2014-28954