Previous Page  210 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 210 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Ezgi AYGÜN EŞİTLİ

209

etkileme/değiştirme olasılığına sahip olması gerekmektedir.

32

Aksi tak-

dirde hukuka aykırılığın giderilmesinde kanunun yararı yoktur.

Bozma nedenleri esasa (maddi hukuka) veya usule (yargılama/

muhakeme hukukuna, şekli hukuka) ilişkin olabilir. Dolayısıyla mad-

di ceza hukukuna ait bir kuralın somut uyuşmazlığa uygulanmaması

veya yanlış uygulanması bozma nedeni olabileceği gibi usul hukuku-

na ait bir kuralın o uyuşmazlığa uygulanmaması ya da yanlış uygu-

lanması da bozma nedeni teşkil edebilir.

33

Öte yandan başka bir yolla giderilmesi mümkün olan hukuka ay-

kırılıklar olağanüstü bir yol olan kanun yararına bozmaya konu olma-

malıdır.

Bu bakımdan mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çekti-

rilecek cezanın hesabında duraksama olması

34

gibi infaz aşamasın-

da hükmü veren mahkemeden karar alınarak giderilmesi mümkün

olan hukuka aykırılıklar, yazım hataları gibi mahallinde düzeltilmesi

mümkün olan hukuka aykırılıklar, hükmü veren mahkemenin uyarla-

ma yetkisi kapsamında mütalaa edilen haller

35

ve başka bir olağanüstü

32

“Uyuşmazlık, kasten yaralama suçuna teşebbüs suçunda hükmün açıklanması-

nın geri bırakılması kararıyla birlikte hükmolunan denetimli serbestlik tedbirine

dair hukuka aykırı uygulamaların yasa yararına bozma yasa yoluyla incelenip

incelenemeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir. Yasa yararına bozma isteminde

belirtilen hukuka aykırılığın, hükmün infazı sırasında kararı veren mahkemeden

anılan yükümlülüğün değiştirilmesi ve gerektiğinde başka bir yükümlülüğe karar

verilmesinin istenmesi yoluyla giderilmesi olanaklı olmayıp, ancak yasa yararı-

na bozma konusu yapılarak giderilmesi olanaklı bulunduğundan, Özel Dairece

yasa yararına bozma isteminin reddine karar verilmesi isabetli değildir” (CGK.,

3.4.2012 T., 2011/3-334 E., 2012/130 K.

www.kazanci.com

., yararlanma tarihi:

10.07.2015).

33

Kunter, “Kanun yararına bozmaya konu edilecek karar sadece hukuki meseleye

ilişkin olmalıdır. Maddi bir meselede verilen ve sadece o davayı ilgilendiren ka-

rardaki hatanın belirtilmesinde kanun yararı yoktur” düşüncesindedir (Kunter, s.

1057 vd).

34

Bkz., 5275 sayılı Kanun, md. 98/1.

35

“Yasa yararına bozma, kesinleşen hükümde, verildiği zaman yürürlükte bulunan

gerek usul, gerekse maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile

sınırlıdır. Sonradan gerçekleşen yasa değişikliklerine dayanılarak bu olağanüs-

tü yasa yoluna başvurulamayacağı ve bu husus Yargıtay’ca da kanun yararına

bozma gerekçesi yapılamayacağı gibi, ancak kanun yararına bozma konusu olabi-

lecek bir hukuki yanılgının sonraki yasa değişikliği nedeniyle Yerel Mahkemece

yapılacak uyarlama yargılaması sırasında düzeltilmesi olanağı da bulunmamak-

tadır.

Bu itibarla, esasen olağanüstü yasa yolu olan “kanun yararına bozma” ve “son-