Previous Page  214 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 214 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Ezgi AYGÜN EŞİTLİ

213

kuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığının, o karar veya

hükmün Yargıtay’ ca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak “bildireceğini” hük-

me bağlamıştır. Dolayısıyla o karar veya hükümde kanun yararına boz-

ma yoluyla giderilebilir bir hukuka aykırılık olduğunu öğrenen Adalet

Bakanlığının kanun yararına bozma talep etmemek yetkisi olmama-

lıdır. Bu husustaki incelemeyi yapmak görevi münhasıran Yargıtay’

a aittir. Kanun, Bakanlığa talebin hukuka uygunluğunu denetlemek

noktasında bir takdir hakkı tanımamıştır. Kaldı ki kanunda yazsın ya

da yazmasın, erkler ayrılığı ilkesi gereği hukukilik denetimini ancak

yargılama makamları yapabilirler. Aksi takdirde Bakanlık adına talebi

işleme koymayan ya da bozma talep etmeyen yetkilinin şartları varsa

TCK’nun 257. maddesi

46

uyarınca sorumluluğu doğabilir.

47

Kanunda Adalet Bakanlığı’nın hukuka aykırılığı “öğrenmesin-

den” bahsedilmekteyse de öğrenmenin hangi yolla olacağı hususun-

da bir açıklık yoktur. O halde öğrenmenin belli bir şekle bağlanma-

dığının kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla Adalet Bakanlığının, ihbar

yoluyla konuya vakıf olması halinde, dilekçenin başvuru koşullarını

taşımaması nedenine dayanarak başvuruyu reddetmesi de mümkün

gözükmemektedir. Şu kadar ki Bakanlığın ve Bakanlık adına talebi

değerlendiren yetkilinin, genel-soyut nitelikte olması ve herhangi bir

somut olguya dayanmaması, dolayısıyla da hukuki ve fiili imkânsızlık

olması nedeniyle ihbarı işleme koymaması halinde, söz konusu merci

ve kişilere kusur izafe edilemeyeceğinden, herhangi bir sorumluluk

da doğmayacaktır. Şüphesiz, Adalet Bakanlığı bu kararını, nedenini

belirtmek suretiyle gerekçelendirmelidir.

48

46

Görevi kötüye kullanma

Madde 257- (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin

gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun

zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı

aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini

yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun

zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç

aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

47

Danıştay 5. Dairesi; 14.4.2006 ve 2003/1018 E., 2006/1436 K. sayılı kararında ka-

nun yararına bozma yoluna gidilmesi isteminin reddine ilişkin Adalet Bakanlığı

işleminin, sonuçlarının yargısal alanda doğması doğması nedeniyle iptal davası-

na konu olabilecek bir idari işlem niteliğine haiz olmadığına” hükmetmiştir. (Ku-

yucu, s. 130).

48

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ nün 01.01.2006 tarihli Kanun Yara-