Previous Page  292 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 292 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Süleyman TOPAK

291

Kanımızca, 93/13 sayılı AB Yönergesinde belirtilen dürüstlük ku-

ralına aykırılığın tüketicinin zararına “önemli oransız” olması gerek-

tiği yönünde belirtilen düzenlemenin, iç hukukumuza alınmaması

yerinde olmuştur. Zira önemli oransızlıktan kastın ne olduğu ve hangi

ölçütlerle belirlenebileceği konusu tamamen yoruma açık ve tüketi-

ci aleyhine sonuçlar doğuracak bir kıstastır. Bu nedenle Tüketicinin

Korunması Hakkında Kanunda, sözleşmede bulunan haksız şartların

tüketici aleyhine oransız olup olmadığının kriteri olarak dürüstlük

kuralının kullanılması isabetli olmuştur. Zira AB Yönergesinde aran-

dığı şekilde önemli oransızlığın kabulü halinde bu oransızlığın ölçütü-

nün belirlenmesi çok zordur. Hâkim, önüne gelen uyuşmazlıkta hangi

hallerde önemli oransızlık olduğunu belirlerken kendi yorumunu göz

önünde bulunduracağından bu oransızlık ölçütü subjektif bir değer-

lendirme olarak karşımıza çıkacak ve taraf menfaatlerini zedeleyecek-

tir Aksi bir görüşe göre ise

30

Avrupa Birliği Yönergesinde belirtildiği

gibi, önemli oransızlık kıstası, tüketici sözleşmelerindeki haksız şart-

ların denetiminde aranmalıdır. Biz yukarıda belirttiğimiz nedenlerle

bu görüşe katılmıyoruz.

Dürüstlük kuralları, “oransızlık (dengesizlik)” kavramının değer-

lendirilmesinde rol oynadığı için, asli olarak önem taşıyan kavram

“oransızlık(dengesizlik)” kavramı olmaktadır. Bu kavram, “hukuki ol-

maktan” daha çok “ekonomik” bir kavram olup, sözleşmede yer alan

bir kaydın oransızlığa sebep olup olmadığı, sadece söz konusu kaydın

değerlendirilmesi ile değil, sözleşmenin tamamının değerlendirilmesi

sonucu tespit edilecektir.

31

Burada önemli olan taraflar pozisyonu, di-

ğerine göre daha avantajlı olup olmadığı, yani güç ilişkisidir.

32

Fakat

sözleşmelerde avantajlı olma her sözleşmede ortaya çıkabilir. Önemli

olan dürüstlük ve doğruluk kuralları açısından bakıldığında, bu duru-

mun makul karşılanıp karşılanmayacağıdır. Satıcının, tek yanlı olarak

düzenlediği sözleşme ile yarattığı dengesizlik, dürüstlük ve doğruluk

ahlaka aykırılık ölçüsünde olmasa bile, öğretide dürüstlüğe aykırı olarak nitelen-

dirilen bu tür davranışların, genel işlem koşulları alanında da önlenmesi amaç-

lanmıştır.” şeklindeki değerlendirmeyle, dürüstlük kuralına aykırılığın ağır ve

haksız olması kıstaslarına yer verilmemiştir.

30

M.Alper Gümüş, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Şerhi, C.1,

Vedat Kitapçılık, İstanbul 2014, s.64.

31

Çınar, s.26.

32

Aslan, s.320; Çınar, s.26.