Previous Page  356 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 356 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Rezzan İTİŞGEN

355

Mevzuata göre barındırması gereken bir maddeyi bulundurma-

dığından hareketle ürünün daha iyi olduğuna dair ifadeler de yanıl-

tıcı nitelik arz etmektedir.

64

Böylece rakip mevzuata uygun hareket

edenlere nazaran rekabette öne geçmekte, dolaylı olarak da rakiplerini

kötülemektedir. Yine aslında barındırması gereken bir özelliğin müs-

tesna olduğuna dair ifadeler de aldatıcıdır. Söz gelimi Reklam Kurulu

“Balderesi” reklamında balın doğal ve saf olduğunun belirtilmesinin

64

“… Dava, davalı tarafın reklamlarında kullandığı “Kokusuz Gaz; Kokulu Otogaz

Kalitesizdir, Kokulu ve Kalitesiz Otogazlarla, Bir Milli Servet Olan Otomobilleri-

nizin Ömrünü Kısaltmayın” ifadelerin haksız rekabet teşkil ettiği iddiasına dayalı

olarak açılmıştır.

27.11.1973 tarih ve 14752 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Parlayıcı, Patlayıcı,

Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler

Hakkında Tüzük’ün 129.maddesinde, “Kokusu bulunmayan LPG’nin etil mekap-

tan, pentil merkaptan ve tiyofen gibi zararsız maddesi katılarak, kaçak halinde

tanınması sağlanacaktır.” Hükmüne yer verilmiştir. Türk Standartları Enstitüsü

tarafından düzenlenen 1991 tarih ve TS 2178 sayılı “Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (

LPG )’na ilişkin 3.3.maddesi ile “Sıvılaştırılmış petrol gazları renksiz ve kokusuz

olup, sızıntı veya kaçak halinde çevre emniyetine ve insan sağlığına zararlı ola-

bilir. Sıvılaştırılmış petrol gazlarının ortam içerisinde sağlığa zararlı ve patlayıcı

karışım meydana getirmeden fark edilmeleri için, içerisine koku verici maddeler

karıştırılmalıdır.”hükmü getirilmiştir.

Görüldüğü üzere, tüm otogazların kokulandırılması zorunludur. Tüm LPG sa-

tıcılarının da Yönetmelik ve TSE kurallarına riayet etmesi gerekmektedir. Sattığı

otogazın standartlara uygun olduğunu belirten davalı tarafın ürünleri de kokulu

olmak durumundadır.

Davalı tarafın kullandığı reklam metninde “TSE kurallarına uygun şekilde koku-

su bulunduğu” yada “bu kurallarda belirtilen koku dışında koku bulunmadığı”

şeklinde bir ibare bulunmamakta olup, kullanılan reklam metninde “davalı ta-

rafın ürününün hiç kokusu bulunmadığı” kastedildiği anlaşılmaktadır. TIK.nun

57/3.maddesi gereğince, kendi şahsi durumu, emtiası, iş mahsulleri, ticari faaliye-

ti veya ticari işleri hakkında yanlış veya yanıltıcı malumat vermek veyahut; üçün-

cü şahıslar hakkında ayın şekilde hareket etmek suretiyle rakiplerine nazaran on-

ları üstün duruma getirmek eylemi” hüsnüniyet kaidelerine aykırı hareket olup,

davalı tarafın reklam metninde kullandığı ifadelerin haksız rekabet teşkil edeceği

gözetilerek, davacı taleplerinin buna göre değerlendirilmesi gerekirken, işbu dava

ile benzerlik göstermeyen bir başka dosyada verilen kararın esas alınmak suretiy-

le davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına

bozulması gerekmiştir...

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama

sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği

anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve

kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel

Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önce-

ki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozul-

malıdır.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2007/11-839 E., 2007/825 K., 7.11.2007.