Previous Page  354 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 354 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Rezzan İTİŞGEN

353

kendisi değil, ifadeler bütün olarak değerlendirilerek, gerçeklikten ne

derece uzaklaşıldığına bakılmalıdır.

54

Söz gelimi bir gazeteye ilişkin

reklamda o gazetenin Türkiye’nin en çok satılan gazetesi olduğunu

iddia etmek içeriğinin ispatı mümkün olan bir vakıaya ilişkin ve ger-

çekliğe yakın olması nedeniyle yanıltıcı kabul edilmektedir.

55

Yine bir

ürünün “X alanında Türkiye’nin bir numaralı ürünü” olduğunu belirt-

mek de ispatı mümkün olan bir ölçüte dayandığı için Yargıtay tarafın-

dan yanıltıcı kabul edilmektedir.

56

verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin

takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz iti-

razları yerinde değildir…”, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 1991/4992 E., 1992/11613

K., 22.12.1992.

54

Bornkamm, a.g.e., kn. 2. 128.

55

“… Reklam, bir kimsenin ürettiği mal veya hizmetlerin üstün niteliklerinin açık-

lanmasıdır. Bu reklamlarda, başkalarına ait mal veya hizmetler yönünden açık

veya örtülü biçimde karşılaştırılma yapılması da, olanaklıdır. Ancak, karşılaştır-

malı reklamın doğru ve gerçek verilere dayanması, yanlış ve yanıltıcı yapılmama-

sı da gerekir.

Karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan inceleme ve değerlendirme so-

nunda: davalılarca çıkarılan Sabah gazetesinin başlığındaki “Türkiye’nin en çok

satan gazetesi” şeklindeki sunum metninin, yine aynı yerde üzeri “nazar bon-

cuklu 1” rakamını havi logo’nun gerçeği yansıtmadığı, böylece TTK 57/3 mad-

desinde yazılı olduğu biçimde yanlış ve yanıltıcı bilgilerle davacı rakip gazeteye

nazaran kendini üstün duruma getirerek, haksız rekabette bulunduğu dosyadaki

delillerden ve delilleri irdeleyerek bu yolda neticeye varan bilirkişi raporlarından

anlaşılmış olmakla, mahkemece bu sonuca göre inceleme yapılıp karar verilmek

gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, karar dü-

zeltme isteminin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılması ve hükmün

belirtilen nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.”, Yargıtay 11. Hu-

kuk Dairesi, 1997/9233 E., 1998/1026 K., 20.2.1998.

56

“…Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna nazaran,

taraf ürünleri arasında teknik yönden, pazar payı yönünden birbirlerine karşı çok

büyük bir üstünlüğünün bulunduğunun kanıtlanamadığı, buna rağmen davalının

davacının reklamlarından sonra oluşturduğu ve yayınlattığı, kendi ürününe ilişkin

TV ve diğer reklamlarında, “bir numaralı deterjan, kırk yıldır bir numaralı yar-

dımcınız, Türkiye’nin deterjanı” ifadelerini kullanmasının tüketici kitlesinde bir

yanlış anlamaya ve değerlendirmeye neden olacağı, TTK.nun 56 ve 57/3. maddesi

anlamında kendi emtiası hakkında davacının ürününden daha üstün gösterecek

biçimde hüsniyet kurallarına aykırı biçimde reklam yaparak yayınlatmak suretiyle

haksız rekabette bulunulduğu gerekçeleriyle davanın davadaki istemler yönünden

kısmen sabit görülmesine binaen davalının haksız rekabetinin tespit ve men’ine,

davalı yanın “OMO” ürününe ilişkin yaptığı reklamlardaki “Kırk”, “Bir numaralı

deterjan”, “Kırk yıldır bir numaralı yardımcınız”, “Türkiye”nin deterjanı” ibarele-

rinin reklamlarda davacı aleyhine haksız rekabet oluşturmayacak biçimde düzel-

tilmesine, kararın yayınlanmasına, sair istemlerinin reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.