Previous Page  353 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 353 / 473 Next Page
Page Background

Türk Ticaret Kanununda Düzenlenen Gerçek Dışı veya Yanıltıcı Açıklamada Bulunma Suçu

352

le tüketici etkileyerek kendi ürünün tercih edilmesini sağlama ve bu

şekilde rekabete müdahale etmeyi amaçlamaktadır. Doktrinde bizim

de katıldığımız görüş uyarınca bu ifadeler karşılaştırma içermemekte

olup, abartma kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Abartma

gerçeği yansıtmaktaysa ve aldatıcı değilse suç teşkil etmez.

50

Nitekim

abartılı bu ifadelerin gerçek dışı olduğunun tespiti de çoğu zaman

mümkündür. Yanıltma tehlikesi taşımadığından bu ifadelerin gerçek

dışı veya yanıltıcı bilgi kapsamında da değerlendirilmemesi gerekir.

51

Söz gelimi “Türkiye’nin en hafif ayçiçeği yağı X sizi uçurur” ifadesinde

bariz bir şekilde abartılı ifade kullanılmaktadır.

Abartı içeren zirvede tek başına reklamların içerdiği verilerin is-

patı objektif olarak mümkün olmadığı için de bu madde kapsamında

değerlendirilemez.

52

Fakat bazı abartmaların içeriği kısmen ya da ta-

mamen ispatlanabilir vakıalara ilişkin olabilir, bu takdirde yanıltma

gündeme gelebilecektir.

53

Bu nedenle burada kullanılan kelimelerin

50

Erdil, a.g.e., s. 102; Ayhan, Özdamar, Çağlar, a.g.e., s. 382; Sami Karahan, “Süper

Lüks, Süper 1, Ekstra, Lüks 1 İşaretlerinin Gıda Markalarında Kullanılması Müm-

kün müdür ?”, FMR, Cilt 1, 2001/3, s. 40; Oruç, a.g.e., s. 39; Ayhan, a.g.e., s. 484.

51

International Bureau of WIPO, kn. 78, s. 41; Pedrazzini/ Pedrazzini, a.g.e., s. 125,

kn. 6. 19; Göle, a.g.e., s. 74; Eroğlu, a.g.e, s. 23; Ekey vd., a.g.e., s. 375, kn. 164; Boz-

bel, a.g.e., s. 116.

52

Bornkamm, a.g.e., kn. 2.46; Eroğlu, a.g.e., s. 23.

53

Bornkamm, a.g.e., kn. 2. 127; Karahan, “Süper Lüks, Süper 1, Ekstra, Lüks 1 İşa-

retlerinin Gıda Markalarında Kullanılması Mümkün müdür ?”, s. 39. “Davacı ve-

kili; tarafların boya ve benzeri kimyasal ürünlerin üretimi ile iştigal ettiklerinin,

davalının bir süreden beri renk kartelalarında, tabela ve diğer bazı reklamlarında

(Boyada Birinci) şeklinde bir slogan kullanmak suretiyle müvekkili ve diğer boya

firmalarına karşı haksız rekabete girdiğini, TTK.’nun 57/3-4. maddesi hükmüne

aykırı olarak alıcılar üzerinde yanıltıcı etki yarattığını, fiilin iktisadi rekabetin hüs-

nüniyet kaidelerine aykırı bir şekilde suistimali olduğunu ileri sürerek davalının

haksız rekabetinin men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; reklamın yanlış veya yanıltıcı olduğu objektif ölçülere göre kan

ıt-

lanabildiği hallerde o reklamın aldatıcı olduğunun söylenebileceğini, oysa müvekkilinin

reklamının yanlış ve yanıltıcı niteliği bulunmadığını, üstünlük (iddia) () eden mesajı

olmadığını ve mukayeseye girişmediğini, dava açılması için zarara uğramak veya zarar

tehlikesi içinde bulunmak gerektiğini savu

narak davanı reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak bir boya mamü-

lünün birinci olarak nitelenmesi ile onun boya piyasasının en iyi mamülü olduğu

izleniminin doğmasının kaçınılmaz bulunduğu, ne bakımdan olduğu anlaşılma-

yan genel bir birincilik iddiasının yanıltıcı özellik taşıdığı ve diğer firmaları alıcılar

nezdinde ikinci konuma ittiği, bu durumda davacının zara görmemesi veya zarar

tehlikesi içinde olmamasının tabiata ters düştüğü, davalının eyleminin TTK.’nun

56. ve 57/3. maddeleri gereğince haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davalı

reklamlarındaki bu sloganın çıkartılması suretiyle haksız rekabetin men’ine karar