

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Cinsel İstismarı Kliniği Öğrencileri Tarafından Hazırlanan
440
BİZ KİMİZ?
Bizler Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2014-2015 Öğretim
Yılı dördüncü sınıf öğrencileriyiz. 2012 yılında “Hukukta Kadın”,
“Hukuk ve Etik” derslerinde, Prof. Dr. Gülriz Uygur yönetiminde, İn-
san hakları konusunu özellikle “kadın” ve “çocuk” kavramları çerçe-
vesinde inceledik. 2013 yılında Adalet Bakanlığı’nın işbirliğiyle Aile
Mahkemeleri’nde gözlemler yaparak raporlar hazırladık. Yılın sonun-
da gruplara ayrılarak Ankara Barosu Eğitim Merkezi’nde çeşitli ko-
nularda sunumlar yaptık. 2014 yılında ise “Hukuk Klinikleri ve İnsan
Hakları” dersi kapsamında oluşturulan 12 klinikten biri olan “Cinsel
İstismar” kliniğinde Dr. Fahri Gökçen Taner ile çalışmalarımızı yü-
rüttük. Bu klinik bünyesinde öncelikle cinsel suçlara ilişkin sunumlar
yaptık ve konuyu bütünsel olarak tartıştık. Ele aldığımız konular “ço-
cuk istismarı”, “reşit olmayanla cinsel ilişki” suçları ,“ensest”, “zorla
evlendirme” konuları ve “2005’ten bu yana çocuğun cinsel istismarı
ile ilgili kanun değişikleri ve kanun tasarıları” oldu. Amacımız ise si-
vil toplum kuruluşlarıyla iletişim içinde olmak ve çalışmalar sonunda
somut bir sonuç çıkarabilmekti. Uçan Süpürge Derneği’nde yaptığımız
sunumlarla konuyu sivil toplumla tartışmayı olanağı bulduk.
İkinci dönem ise tamamen gönüllülük esasına dayanan bir çalış-
mayla Türk Ceza Kanunu’nun “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar”
bölümünü yeniden düzenleyen bir taslak hazırladık. Aslında bu ilk
dönemin sonunda tamamlamamız gereken amaçlardan biriydi. An-
cak konu üzerinde hakimiyet sağlamanın ve gerekçeli bir kanun ha-
zırlamanın güçlüğü karşısında, ders bitti, notlarımızı aldık ama çalış-
mayı sürdürdük.
Belirtmek gerekir ki bu gerçek bir kanun taslağı olmadığından,
kanun taslağı konusunda bilinen şekil kuralları zaman zaman ihmal
edilmiştir. Son dönemde gerekçesi madde tekrarından ibaret kanun
değişikliklerine sıkça rastlanmaktadır. Bu çalışmayı yaparken gerek-
çeli bir kanun yapmanın ne kadar güç olduğunu ve emek gerektir-
diğini de görmüş olduk. Bundan sonra yapılacak kanunların yeterli
ve anlaşılabilir gerekçeler içermesini umduğumuzu da bu vesileyle
dile getirmek istiyoruz. Anayasa Mahkemesi’nin 25.11.2015 tarihinde
2015/100 sayılı kararıyla TCK’nın 103/2. maddesini iptal etmesi ve ka-
rarın yürürlüğünü bir yıl ertelemesi, konuya ilişkin daha iyi bir dü-
zenleme yapmak için bir fırsat olabilir.