Previous Page  130 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 130 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (123)

Cengiz Ozan ÖRS

129

ruşturma aşamasında değil, kovuşturma aşamasında arama tedbirine

konu olabileceğinin ifade edilmek istendiği düşünülebilir. Fakat 130.

maddenin ikinci fıkrasında, soruşturma aşamasında avukat bürola-

rında arama ve elkoyma koruma tedbirlerine başvurulabileceği be-

lirtilmiştir. İkinci fıkrada yer alan düzenleme göz önüne alındığında,

birinci fıkrada yer alan avukat bürolarının mahkeme kararı ile arana-

bileceği kuralından avukat bürolarının ancak kovuşturma aşamasın-

da aranabileceği sonucunu çıkarmak mümkün değildir.

52

Öyleyse 130. maddenin birinci fıkrasında yer verilen avukat büro-

larının ancak mahkeme kararı ile aranabileceği kuralıyla başka bir şey

ifade edilmek istenmektedir. 130. maddenin birinci fıkrasında “mah-

keme kararı” ile ifade edilmek istenenin “hâkim kararı” olduğu düşü-

nülebilir. Bizce bu da doğru bir düşünce değildir çünkü eğer yasa ko-

yucu avukat bürolarının hâkim kararı ile aranacağı şeklinde bir kural

getirmek isteseydi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 119, 127 ve diğer

maddelerinde olduğu gibi açıkça “hâkim” sözcüğünü kullanırdı. Fa-

kat yasa koyucu 130. maddede Ceza Muhakemesi Kanunu’nda arama,

elkoyma ve diğer bazı koruma tedbirlerini verme yetkilerini düzenle-

diği maddelerde olduğu gibi “hâkim” sözcüğünü değil, “mahkeme”

sözcüğünü kullanmıştır. Bu sebeple yasa koyucunun 130. maddede

mahkeme sözcüğü ile hâkimi ifade etmek istemediği açıkça ortadadır.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun diğer maddelerine bakarak yasa

koyucunun “mahkeme” sözcüğü ile neyi ifade etmek istediği ko-

nusunda bir mantık yürütülebilir.

53

Bu noktada Ceza Muhakemesi

52

Şen, “Avukat, Hakim ve Savcıların Aranması”, s. 339-340.

53

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 130. maddesinde yer alan “mahkeme” sözcüğü

ile neyin ifade edilmek istendiğini bulmaya çalışırken başvurduğumuz bu yön-

tem ceza muhakemesi kurallarının yorumu olarak da ifade edilebilir. Bununla

birlikte, burada başvurduğumuz yöntem yorum olarak ifade edilebilse de kıyas

değildir. Zira yorum ile kıyas birbirinden farklı olup yorum, mevcut bir hukuk

kuralının anlamının açıklanması faaliyetidir. “Yorumla hukuk kuralına yeni bir

kavram eklenmemektedir. Kıyas ise, kural boşluğu bulunan bir alanda yeni bir

kural oluşturmaktır. Kıyas, bir olaya ilişkin hukuk kuralının, kanun tarafından dü-

zenlenmemiş benzer bir olaya uygulanması demektir. Kıyasta, kanunda bulunan

boşluk doldurulmakta; önceden var olmayan bir kural meydana getirilmektedir”.

Ceza muhakemesinde kıyas kural olarak serbest olup, hak ve özgürlüklere sınır-

lama getiren kurallar olan sınırlayıcı kurallar ile genel kurala nazaran istisnai olan

kurallarda kıyas kabul edilmemektedir. bkz. İlhan Üzülmez, Hakan Karakehya,

Neslihan Göktürk, Cumhur Şahin, Temel Ceza Muhakemesi Hukuku Bilgisi, Edi-