

Avukat Hakkında Arama ve Elkoyma
126
emir niteliğini taşımaktadır. Anayasa’nın 137. maddesine göre konusu
suç teşkil eden kanunsuz emir hiçbir surette yerine getirilemez; ye-
rine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. Bu kural Türk Ceza
Kanunu’nun
47
24. maddesinin üçüncü fıkrasında da aynı maddenin
birinci fıkrasına istisna hüküm olarak yer almıştır. Üçüncü fıkrada,
konusu suç teşkil eden kanunsuz emrin hiçbir surette yerine getirile-
meyeceği, aksi takdirde emri verenle birlikte emri yerine getirenin de
sorumlu olacağı belirtilmiştir. Anayasa’nın 137. maddesi ve Türk Ceza
Kanunu’nun 24. maddesinin üçüncü fıkrası sebebiyle, 24. maddenin
birinci fıkrasında yer alan “
kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza
verilmez
” kuralı haksız arama için hukuka uygunluk sebebi sayılma-
yacaktır. Nitekim Türk Ceza Kanunu’nun “haksız arama” başlıklı 120.
maddesinde, hukuka aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını
arayan kamu görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilece-
ği düzenlenmiştir.
48
Bununla birlikte avukatın mesleğini yapmıyor oluşunun tartışma-
sız olarak kabul edilebileceği durumlarda, örneğin tuttuğu takımın
formasını giyerek maç izlemeye gittiğinde, tatil amacıyla seyahatler-
de uçağa binmek için havalimanına girdiğinde, üzerinde önleme ara-
ması yapılabileceğini düşünüyoruz.
49
Avukatın mesleğini yapmadığı
durumlarda önleme aramasına tabi olmasının avukatın sır saklama
yükümlülüğüne, avukatın bağımsızlığına ve savunma hakkına her-
hangi bir olumsuz etkisi bulunmamakla birlikte, bu durumda avu-
katın meslek onurunun zedelenmesi de söz konusu olmayacaktır. Bu
sebeple, avukatın mesleğini yapmadığı durumlarda önleme arama-
sını kabul etmesi uygun olacaktır. Bunun aksine, avukatın kimliğini
göstermek suretiyle avukat olduğunu belirtmesi ve önleme aramasını
kabul etmemesi kolluk görevlileri ile avukat arasında gerginliğe yol
açabilecektir. Hukukçu kişi olarak avukat, mesleğini yapmadığı du-
rumlarda önleme aramasına tabi tutulmasının hukuka uygun olduğu-
nun farkında olmalı ve meslek onurunun zedelenmesinin söz konusu
olmadığı bu gibi durumlarda bunu kişisel onur meselesi yaparak zor-
luk çıkarmamalıdır. Sonuç olarak mesleğini yapmadığı durumlarda
47
26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 12.10.2004, 25611 sayılı R.G.
48
Şen, “Avukatın Aranması”, s. 1-2.
49
Aynı görüş için bkz. Vuraldoğan, s. 22.