Previous Page  214 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 214 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (123)

Emine Aslı KÜÇÜKAYDIN

213

Belirtilmelidir ki, doktrinde bir görüş davalının “kabul”üyle de

yargılama sona erdiği için bu durumda da karşı davanın açılma-

sının mümkün olmadığını söyler.

7

Ancak diğer bir görüş ise; asıl

dava, karşı davanın açıldığı anda son bulsa bile (cevap dilekçesin-

deki kabul beyanıyla), karşı davanın açıldığı anda asıl dava derdest

olduğundan, bu davanın açılabileceğini söyler.

8

Kanaatimizce bu

durumda davalının açmak istediği

karşı dava

derdestlik bakımından

bir engel ile karşılaşmamaktadır. Ancak asıl dava sona erdiği için,

açılmış olan davanın karşı dava olarak nitelendirilmesi mümkün ol-

mayacaktır. Mahkeme uyuşmazlığın görev alanına girdiğini tespit

ederse davayı çözümleme yoluna gidecektir. Kabul

9

sonrasında, asıl

dava ve karşı dava nitelemesinin tek bir ihtimalde devam edebilece-

ği kanaatindeyiz. Bu da Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 311

uyarınca irade bozukluğu hallerine dayanılarak, kabulün iptalinin

talep edilmesidir.

karşı dava nitelemesi ile açmış olduğu dava bakımından hâkimin ayırma kara-

rı vermesine gerek yoktur. Kendi görev alanına giren bir uyuşmazlık ise davayı

esastan incelemesi gerekmektedir. Bu değerlendirme için bkz. İbrahim Ermenek,

Medeni Usul Hukukunda Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılması, Yetkin Yayınla-

rı, Ankara 2014, s. 172 vd.

7

Pekcanıtez/Atalay/Özekes, s. 544; Karahacıoğlu/Parlar, s. 540; Sungurtekin Öz-

kan, s. 228 Bu görüşü destekler nitelike (“…Davalı karşı davacının karşılık dava-

nın açılması tarihinden önce davayı kabul ettiğini bildirmesine göre bu tarihten

sonra açtığı kısmi iptal ve tescil davasının reddedilmesinde kanuna aykırılık yok-

tur. Yargıtay 8. HD. E.2003/4968, K. 2003/4991, T. 4.7.2003 Kazancı İçtihat ve Bilgi

Bankası.)

8

Kuru, s. 3889 vd. ; İyilikli, s. 148, Bu görüşü destekler nitelikte bkz. nakl. Bilge

Umar,Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Yargıçlar ve Avukatlar İçin HMK

Uygulamasında Karşılaşılacak Soru ve Sorunların Türk ve Neuchatel Bilimsel

ve Yargısal İçtihatları Işığında Yanıtları ve Çözümleri, 2. Bası, Yetkin Yayınları,

Ankara 2014, s. 425: Davalı cevap dilekçesinde davacının açmış olduğu davayı

kabul etmiş olsa bile, o dilekçeyle, davacıya karşı dava açabilir. Bu yönde 6. HD

18.2.1965 E.3451 K.792.

9

Davalının kabule ilişkin irade beyanının mahkemeye ulaşmasıyla dava sona erer

ve sonrasında kabulden geri dönülemez. Ancak tek istisnai hal irade sakatlığı

hallerine ilişkindir. Davalı irade sakatlığı hallerinden birine düçar olduğunu is-

pat edebilirse kabulü etkisizleştirebilir. Bu değerlendirmeler ve kabul hakkında

ayrıntılı bilgi için bkz. İbrahim Ermenek, Medeni Usul Hukukunda Davayı Ka-

bul, (Mahkeme Huzurunda Yapılan Kabuller) Adalet Yayınevi, Ankara 2009, s. 91

vd. ; Ayrıca bkz. Taylan Özgür Kiraz, Medeni Yargılama Hukukunda İkrar, Das

Gest

ndnis im Zivilprozessrect, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na Göre

Eklenmiş ‘Giriş’ Bölümü Hariç 2.Tıpkı Baskı, Bilge Yayınevi, Ankara 2013, s. 106.