Previous Page  216 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 216 / 497 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (123)

Emine Aslı KÜÇÜKAYDIN

215

durumda, davanın genel mahkemedeki bir davaya karşı, karşı dava

olarak açılamayacağını belirtir ve bu davanın özel mahkemede ayrı

bir dava olarak açılması gerektiğini söyler. Doktrinde bir görüş,

16

daha

elverişli bir çözüm sunarak bu durumda genel mahkemenin her iki

dava hakkında da görevsizlik kararı vererek davaları özel mahkemeye

göndermesi gerektiğini belirtir.

Doktrinin büyük çoğunluğu tarafından savunulan görüşe katıl-

madığımızı belirtmeliyiz. Çünkü bu görüş teknik anlamda, karşı dava

olmaya layık bir davayı, sırf mahkemelerin uzmanlık alanını gerek-

çe göstererek, bu niteliğinden yoksun görmekte ve kişilerin bağımsız

olarak da haklarını arayabileceğini savunmaktadır. Ayrıca, bu görüş,

dosyalara tam vakıf olunarak uyuşmazlıkların halli, kararların birbi-

riyle çelişik olmaması ve usul ekonomisi ilkelerinin sağlayacağı fayda-

ların önüne geçme riskini taşımaktadır. Burada kanaatimizce üstün

tutulması gereken ikinci görüş, zaten uyuşmazlıkların genel mahke-

melerde görülmesini söylememekte, bilakis özel mahkemeler tarafın-

dan uyuşmazlıkların hallini ve tarafların haklarına kavuşmasını sa-

vunmaktadır.

3. Esasa Cevap Süresi İçinde Açılması

Karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı

bir dilekçe verilmek suretiyle açılır (HMK m. 133 f.1). Davalıya ayrı bir

dilekçeyle karşı dava açma imkânının verilmesi Hukuk Muhakemele-

ri Kanunu ile getirilmiş bir düzenlemedir. Davalı açısından alternatif

sunan bu düzenleme, cevap dilekçesini esasa cevap süresinin başlan-

gıcında sunan ancak henüz karşı dava açma şeklinde bir imkâna sahip

olduğunu bilmeyen davalının ilerleyen günlerde ayrı bir dilekçeyle

karşı dava açabilmesini sağlayacaktır.

Esasa cevap süresi, yazılı yargılama usulünde ve basit yargılama

usulünde, kural olarak dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren

iki haftadır. Cevap süresinin mahkeme tarafından uzatıldığı hallerde

de, ek süre içerisinde karşı dava açılması mümkündür (HMK m. 127).

16

Kuru, s. 3892, Kuru bu konu hakkında değerlendirmesini Nöşatel Kanunu’nda-

ki düzenlemeden yola çıkarak iş mahkemelerine hasrederek yapmıştır. Kanaati-

mizce diğer özel mahkemeler açısından da aynı sonuca varılması gerekmektedir.

Çünkü aksi yorumu gerektirecek haklı bir gerekçe bulunmamaktadır.